Uluslararası petrol fiyatlarının Türkiye ekonomisine etkilerini güncel analizlerle keşfedin. Döviz, enflasyon ve enerji piyasalarındaki gelişmeleri yakından takip edin.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) resmi blog sayfasında yayımlanan “Uluslararası Petrol Fiyatlarının Tüketici Fiyatlarına ve Cari Dengeye Yansımaları” başlıklı kapsamlı analiz, küresel petrol piyasalarındaki hareketliliklerin ülke ekonomisine olası etkilerini detaylı şekilde ele almaktadır. Analizde, ham petrol fiyatlarının sıklıkla yüksek volatilite gösterdiğine ve yıl boyunca sert dalgalanmalara gebe olabildiğine vurgu yapılmaktadır.
Son haftalarda yaşanan gelişmeler, bu volatilitenin devam ettiğini ve kalıcı fiyat artışlarının temel makroekonomik göstergeler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine işaret etmektedir. Bu bağlamda, “Ham petrol fiyatlarındaki ani ve sert yükselişler, ekonomimizin temel dinamiklerini nasıl etkiliyor?” sorusu üzerine analizler derinleştirilmiştir.
Analizde, özellikle son dönemde artan jeopolitik gerilimlerin, global petrol fiyatlarını tekrar gündeme getirdiğine dikkat çekilmiştir. Mayıs ayı başında Brent petrolün varil fiyatı yaklaşık 60 dolar seviyesine gerilemiş olsa da, jeopolitik gelişmeler ve arz-talep dinamikleri nedeniyle, fiyatlar hızla yükselerek 80 dolar seviyesine ulaşmıştır. Ancak, bu artışlar geçici olmamakla birlikte, fiyatlar genel olarak yeni bir denge seviyesine yerleşmiştir ve öncekilere kıyasla daha yüksek seviyeleri korumaktadır.
Analizde, özellikle tedarik zincirinin aksamasına dair olası risklerin, fiyatlarda belirgin yükselişlere neden olabileceğine dikkat çekilerek, bu durumun makroekonomik göstergeler üzerindeki etkilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Geçmişe bakıldığında, 2022 yılı başında Brent petrolün yaklaşık 70 dolar seviyesinde olduğunu görmekteyiz. Jeopolitik gelişmeler ve arz kısıtlamalarıyla birlikte, Mart 2022’de bu fiyat hızla 128 dolara kadar yükselmiştir. Takip eden dönemlerde ise, fiyatlar tekrar 80 dolar seviyelerine gerilemiş ve yıl ortalamasında 99 dolar olarak kayıtlara geçmiştir.
Bu hareketlilik, özellikle Türkiye gibi net petrol ithalatçısı ülkeler için büyük önem taşımaktadır. Çünkü, petrol fiyatlarındaki artışlar, cari açık ve enflasyon gibi makroekonomik göstergeleri doğrudan etkileyebilmektedir.
Analizde, ham petrol fiyatlarındaki yükselişlerin Türkiye ekonomisinde en çok cari denge ve enflasyon kalemlerini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekilmektedir. Ham petrol fiyatlarındaki artış, akaryakıt ve taşıma maliyetlerini artırmakta, dolaylı olarak ulaştırma ve hizmet sektörlerinin fiyatlarını yukarı çekmektedir. Ayrıca, tüp gaz, ambalaj ve kimyasal ürünlerde de maliyet artışları yaşanmakta ve bu durum genel fiyat seviyelerini yukarı yönlü baskılamaktadır.
Enflasyon beklentilerinin bozulması ve döviz kuru üzerindeki baskı, bu fiyat artışlarının dolaylı etkileri olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, TCMB tarafından kullanılan Bayesçi yöntemle tahmin edilen Vektör Ardışık Bağlanım (VAR) modeli, petrol fiyatlarındaki %10’luk bir artışın tüketici enflasyonunu yaklaşık 1 puan artırdığı sonucunu ortaya koymuştur.
Özellikle ilk çeyrekte gerçekleşen etkilerin toplamda yaklaşık yarısına ulaşması ve bir yıl sonunda toplam etkisinin 0,8 puan civarında olması, fiyat dalgalanmalarının makroekonomik göstergeler üzerindeki kısa ve orta vadeli etkilerini net bir şekilde göstermektedir.
TCMB’nin Enflasyon Raporu’nda 2025 yılı Haziran ayında Brent petrolün ortalama 62 dolar olacağı varsayımı temel alınarak, güncel gelişmeler ışığında farklı senaryolar incelenmiştir. Örneğin, temmuz ayında Brent petrol fiyatında %16’lık, yani yaklaşık 10 dolar tutarında bir artış varsayıldığında, bu durumun enflasyon tahminlerini nasıl etkileyeceği hesaplanmıştır.
Böyle bir yükselişin, 2025 yıl sonunda enflasyonun yaklaşık 1,2 puan artmasına neden olacağı, ve toplam artışın 1,6 puana ulaşabileceği öngörülmektedir. Bu hesaplamalar, petrol fiyatlarındaki hareketlerin, yönetilebilir seviyelerde tutulması durumunda, makroekonomik istikrar açısından kritik öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Ham petrol fiyatlarındaki artışın, enerji ithalatı ve ihracatı üzerindeki doğrudan etkileri de detaylandırılmıştır. Fiyat esnekliği varsayımıyla, her 10 dolar tutarında artışın, enerji ithalatını yaklaşık 5,1 milyar dolar, ihracatı ise 2,2 milyar dolar artırdığı hesaplanmıştır. Bu durum, ithalatta yaşanan yükselişin önemli bir kısmının ihracat ile telafi edilebildiğine işaret etmektedir.
Ayrıca, ödemeler dengesi ve cari açık üzerinde yaratılan riskler, net taşımacılık gelirleri ve dış ticaret kalemleri dikkate alınarak, toplamda 2025 yılında cari açığın yaklaşık 1,2 milyar dolar artabileceği öngörülmektedir.
Özetle, ham petrol fiyatlarının yüksek volatilite ve dalgalanma eğilimi gösterdiği, son dönemlerde bu eğilimin daha da belirgin hale geldiği gözlemlenmektedir. Bu gelişmeler, temel makroekonomik göstergeleri olumsuz yönde etkileyebilir; ancak, yapılan hesaplamalar ve senaryolar, bu etkinin yönetilebilir seviyelerde kalabileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle, petrol fiyatlarındaki gelişmeler yakından takip edilmeli ve uygun politika önlemleri alınmalıdır.