Uluslararası kriz görüşmeleri, ateşkes umutları ve İsrail- Ukrayna istikrar çabalarını kapsayan kapsamlı analiz.

Toplantıya katılan dışişleri bakanları arasında Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Katar, Pakistan, Suudi Arabistan ve Ürdün yer alırken, toplantı sonrasında düzenlenen basın toplantısında Fidan önemli açıklamalarda bulundu. İsrail’in ateşkesi ihlal ettiği ve insani yardımların ulaşmasına engel olduğu vurgulandı. Olası bir ortak tutum olarak Gazze’deki soykırımın yeniden başlamaması gerektiği ayrıca ifade edildi. Ateşkesin sürdürülmesi ve iki devletli, kalıcı barış hedeflerine yönelik adımların destekleneceği ifade edildi; bu süreçte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır oldukları belirtildi.
Ateşkesin sürdürülmesi ve insani yardım konusuna vurgu yapıldı. Uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskıyı sürdürmesi gerektiği kaydedildi. İsrail’in ateşkes ilanından bu yana Gazze’de yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği, insani yardımların ulaştırılmasında ise yükümlülüklerin tam olarak yerine getirilmediği eleştirildi. Bu çerçevede, Gazze’nin durumu ve insanların güvenliği için gerekli tedbirlerin sürdürülmesi gerektiği belirtildi.
ISF’in görev tanımı ve askeri müdahale konuları üzerine yapılan değerlendirmelerde, Uluslararası İstikrar Gücü’nün (ISF) oluşumunun nasıl şekilleneceğine dair çeşitli görüşler bulundu. Özellikle BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla meşruiyet kazanan bir çerçevenin ve görev tanımının netleşmesi gerektiği üzerinde duruldu. Taraflar, görevin içeriğine göre hangi ülkelerin asker göndereceğine karar vereceklerini ifade etti. Görev tanımında yer alacak şartlar, ülkelerin prensipleriyle çatışırsa asker gönderiminin zorlaşabileceği kaydedildi.
Mutabakat ve fedakarlık konusuna ilişkin açıklamalarda Türkiye’nin, Şarm El-Şeyh’te imza atan dört liderden biri olduğuna dikkat çekildi. Barış için gerekli adımların atılabileceğini, ancak dokümanların ve çerçevenin Türkiye’nin de onaylayabileceği nitelikte olması gerektiği belirtildi. Diplomatik temaslar ve çabaların sürdüğü, genel bir mutabakatın sağlanması ve Güvenlik Konseyi’nin onayının alma sürecinin dikkatle yönetileceği ifade edildi. Üyelerin veto etmemesi durumunda sürecin ilerleyeceği vurgulandı.
Hamas ve Gazze’nin yönetimi konusunda Hamas’ın Gazze’nin idaresini Filistinlilerden oluşan bir komiteye devretmeye hazır olduğu belirtildi. Bu düzenlemelerin Filistin halkının haklarını koruduğu ölçüde dayanıklılık kazanacağı ifade edildi. Katılımcı ülkeler, Filistinli taraflar arasındaki uzlaşı çabalarının hızla sonuç vermesini ümit ediyor ve bu yönde yürütülen temasları olumlu karşıladı. Filistinliler arasındaki birlik, uluslararası toplum karşısındaki temsilin güçlenmesini sağlayacaktır.