Türkiye’nin yiyecek ve içecek sektöründeki güncel trendler ve tüketici davranışlarını keşfedin. Yenilikleri takip edin ve sektörde öne çıkın.
MİTHAT YURDAKUL / Ankara – Denetim, vergi ve danışmanlık alanında faaliyet gösteren uluslararası firma KPMG Türkiye’nin hazırladığı kapsamlı rapor, Türkiye’nin 2025 yılına ilişkin yiyecek ve içecek sektöründeki gelişmeleri detaylı bir şekilde analiz ediyor. Raporun odak noktası, fiyat artışlarının tüketici davranışları üzerindeki etkisi ve sektörün yeni stratejileri üzerinedir.
Raporda, “Doğrudan fiyat artışlarının yerine, üretici firmalar tarafından uygulanan gramaj azaltma ve ürün farklılaştırma gibi yöntemler, tüketici talebini şekillendirmekte ve piyasada önemli değişikliklere neden olmaktadır” ifadesi yer aldı. Ayrıca, ambalajlı ürünlerde shrinkflation yani gramaj azaltma uygulamasının, sektör genelinde %38 seviyesine ulaştığı belirtildi. Bu durum, tüketicilerin aynı fiyatı ödemelerine rağmen ürünlerin içerik ve gramaj açısından önemli ölçüde azaldığını göstermektedir.
Raporda, tüketici alışkanlıklarında belirgin bir dönüşüm yaşandığı ve bu değişimin fiyatlama stratejilerini de etkilediği vurgulanmaktadır. Fiyat artışlarının doğrudan yapılması yerine, gramaj azaltma, ekonomik ve premium ürün seçenekleri gibi alternatiflere yönelim artmaktadır. Bu stratejiler sayesinde satış seviyeleri korunmaya çalışılmakta ve tüketici tercihlerinde de yeni trendler ortaya çıkmaktadır.
Özellikle düşük içerikli atıştırmalıklar ve şeker oranı azaltılmış içecekler gibi yeni ürünler pazara sunulmakta, böylece hem sağlık bilincine sahip tüketicilere hitap edilmekte hem de fiyat odaklı tüketici segmentinin ihtiyaçları karşılanmaktadır. Ürün etiketlerinde şeffaflık ve menşei bilgisi ön plana çıkarken, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim uygulamaları da markalar tarafından vurgulanmaya başlanmıştır.
Raporda, sosyal medya platformlarındaki kullanıcı yorumlarının ve paylaşımların, tüketici tercihleri ve marka algısı üzerinde doğrudan etkili olduğu ortaya konmuştur. Tüketiciler artık ürünleri sadece fiyat ve içerik açısından değil, marka değerleri, sürdürülebilirlik ve etik üretim gibi unsurlarla da değerlendiriyor. Bu durum, markaların iletişim stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olmaktadır.