Türkiye’nin Uluslararası Güvenlik ve Savunma Diplomasisi: Güncel Durum ve Stratejiler

Türkiye’nin güvenlik ve savunma politikaları, sınır güvenliği, terörle mücadele ve insani yardımlar bağlamında yürütülen operasyonlarla şekillenmektedir. Üst düzey yetkililer, kara, deniz ve hava unsurlarını kapsayan kararlı bir yaklaşım benimseyerek ulusal savunmayı güçlendirme amacını sürdürmektedir.

Mağara, sığınak ve barınak arama-tarama faaliyetleri ile mayın ve el yapımı patlayıcı tespit ve imha çalışmaları, güvenlik operasyonlarının önceliklendirildiği alanların başında gelmektedir. Özellikle Suriye sınır bölgelerinde yürütülen tünel imha çalışmaları kapsamında Tel Rıfat ve Menbic’de kaydedilen ilerleme, toplam tünel uzunluğunu 702 kilometreye ulaştırmıştır.

Hudut güvenliği konusunda elde edilen sonuçlar, kademeli güvenlik sistemiyle uluslararası standartlarda güvenliğin sağlandığını göstermektedir. Bu süreçte yasa dışı girişlere yönelik yakalanan kişi sayısı 2025 yılı başından bu yana 8 bin 24 olarak kaydedilmiştir. Hafta içinde engellenen 827 kişiyle birlikte bu yılın toplamında engellenen kişi sayısı 54 bin 719’a ulaşmıştır. Hatay sınır hattında gerçekleştirilen arama-tarama faaliyetlerinde çok sayıda mühimmat ve patlayıcı ele geçirilmiş; uçaksavar mühimmatı, el bombası, fünye, piyade tüfeği ve roketatar gibi teçhizatlar ile yaklaşık 3,4 kilogram uyuşturucu yakalanmıştır. Bu bulgular, güvenlikten taviz verilmeyen bir yaklaşımın sürdüğünü göstermektedir.

GAZZE Görev Gücü kapsamında Türkiye’nin rolü, insani yardımların ulaştırılması ve altyapı çalışmalarının yeniden inşa edilmesi yönünde yoğunlaşan hedeflerle uyum içindedir. Sivil-Altyapı Koruma ve Güvenlik Koordinasyonu için CMCC adlı merkez kurulmuş olup, güvenlik devriyesi, insani yardım, sınır güvenliği ve eğitim faaliyetlerinin koordinasyonu planlanmaktadır. Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) ile birlikte hareket edilmesi öngörülen bu yapı, barışın tesisine yönelik uluslararası çabaları desteklemektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, ülke çıkarları doğrultusunda gerekli tüm hazırlıkları tamamlayarak ilgili kurumlarla koordineli çalışmaya devam edecektir. Türkiye, ateşkesi destekleyen garantör ülkelerden biri olarak diplomatik ve askerî görüşmeleri sürdürecektir.

Eurofighter tedariği konusuna ilişkin güncel bilgiye göre, KAAN’ın teslimatlarının başlamasına kadar ihtiyaç duyulan savunma sistemlerinin çoğunlukla müttefik ülkelerden tedarik edilmesi planlanmaktadır. Bu çerçevede Birleşik Krallık ile yürütülen görüşmeler olumlu ilerlemekte ve gerekli süre içinde tedarik süreçlerinin tamamlanması hedeflenmektedir. Taraflar sözleşme aşamasına geçildiğinde resmi bilgilendirme yapılacaktır; mevcut iddialara itibar edilmemesi gerektiği de vurgulanmıştır.

Suriye’deki mevcut durum ile ilgili olarak, Suriye Hükümeti istikrar ve güvenlik ortamını yeniden tesis etmek için reform niteliğinde adımlar atmaktadır. 13 Ağustos 2025 tarihinde imzalanan Ortak Eğitim ve Danışmanlık Mutabakat Muhtırası sonrasında savunma ve güvenlik kapasitesini güçlendirmeye yönelik eğitim, ziyaretler ve teknik destek faaliyetleri sürdürülmektedir. SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyon süreci kritik öneme sahiptir; bu yönde dikkatli bir takip sürdürülmekte ve siyasi bütünlüğe zarar verecek her türlü eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmektedir. Türkiye, Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürüp tek devlet-tek ordu ilkesini desteklemeye kararlıdır.