Türkiye’nin ulaşım ve altyapı atılımları: 2026 bütçe sunumu ve vizyonu hakkında kapsamlı analiz ve gelecek hedefleri.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe konuşmasında, 2002’den bu yana ulaştırma ve haberleşme alanlarında Türkiye’nin gelişimine yön veren pek çok yatırımın kararlılıkla hayata geçirildiğini ifade etti. Programdaki 2 bin 171 projenin toplam büyüklüğü 5,2 trilyon lira olarak aktarılan bilgiler arasında yer aldı ve vizyonlarının insan ve çevre odaklı, akıllı ve güvenli entegre ulaşım ile hızlı iletişim ağları kurmak olduğunu vurguladı.
Uraloğlu, tüm ulaşım segmentlerini tek bir sistem olarak ele aldıklarını ve verimlilik, güvenlik ile çevre hassasiyetini bir araya getirdiklerini belirtti. Bisiklet yollarının yaygınlaştırılması, güneş enerjisi santralleri ve ekolojik köprülerle karbon ayak izinin azaltılması hedefleriyle 97 milyon fidan dikildiğini söyleyerek gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakma kararlılığını dile getirdi.
Türkiye’nin özel güvenilirliğe sahip bir küresel oyuncu olarak konumlanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde altyapı hamleleri ve krizlere karşı gösterilen çözüm odaklı yaklaşım sayesinde “jeostratejik bir barış ve güven adası” haline geldiğini ifade eden Bakan, Türkiye’nin Avrasya lojistiğinde yön belirleyen merkezi konumuna vurgu yaptı. Orta Koridor’u güçlendirme hedefiyle Asya’dan Avrupa’ya uzanan bu güzergahın kısa ve güvenli ticaret yolunu teşkil ettiği belirtildi.
Deniz yoluyla 45 güne varan uluslararası nakliye sürelerinin Türkiye üzerinden demiryoluyla 18 güne indirgendiğini ifade eden Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye’nin lojistik gücünü zirveye taşıyacak tarihi bir hamle olduğunu belirtti.
Türkiye’nin üretici bir güç olarak “TÜRKİYE, TİCARETİN ROTASINI ÇİZEN, YÖNÜNÜ TAYİN EDEN BÜYÜK BİR ÜLKEDİR” ifadeleriyle özetlenen vizyonu, son 23 yılda kamu-özel işbirliği dahil yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirdi. Dört sektörde tamamlanan 71 KİT projesinin yatırım büyüklüğü 51 milyar dolar olarak paylaşıldı ve yatırımların sözleşme süreleri dolduğunda devletin daha fazla proje elde etme kapasitesine sahip olacağı belirtildi.
Demiryolları yatırım payının yüzde 50’nin üzerine çıkarılması hedefiyle çalışmalar sürüyor. 2028 yılına kadar demir yolu ağını 17 bin 287 kilometreye çıkarmak, lojistik merkezi sayısını 25’e yükseltmek ve doğrudan hızlı trenle bağlanan il sayısını 27’ye çıkarmak hedefleniyor. Yerli ve milli üretime vurgu yapan Uraloğlu, E5000 milli elektrikli lokomotif, milli elektrikli tren ve banliyö tren setlerinin seri üretimde olduğunu; milli hızlı tren setinin raylara inşa edilmek üzere hazırlandığını belirtti. Ayrıca 2028’e kadar pek çok hızlı tren hattının tamamlanması planlandı.
İç hat raylı sistem ağında 1036 kilometrelik bir kapasite bulunurken, bunun 434 kilometresinin Bakanlık tarafından inşa edildiği ve 122 kilometrelik yeni hat yapımının sürdüğü ifade edildi. Bu yıl içerisinde Sakarya Hızlı Tren Fabrikası’nın da hizmete gireceğini duyuran Uraloğlu, bazı hatlarda çalışmaların hızla ilerlediğini ve 2028’e kadar bir dizi hat ve bölgenin hızlı trenlerle bağlanacağını kaydetti.
Karayollarında bölünmüş yol ağını 30 bin 14 kilometreye yükseltme hedefiyle çalışmalar yürütülüyor. Bu gelişmeler, karbon emisyonlarının düşürülmesi ve daha temiz bir çevre için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yılda yaklaşık 6,3 milyon ton karbon emisyonunu ortadan kaldırabilecek şekilde ağa katkı sağlandığı belirtilirken, 1 milyon yetişkin ağacın tek yılda temizleyebileceği kapasitede etki yaratılmış oldu.
Kara yolu güvenliğini artırmak için altyapı güçlendirmeleri ve akıllı kavşaklar gibi uygulamalar hayata geçiriliyor. Melodili Yol Uygulamasıyla trafik güvenliği artırılırken, havacılıkta 2003’te 26 olan aktif havalimanı sayısı bugün 58’e yükseltildi ve yıllık yaklaşık 1,4 havalimanı hizmete açılarak Türkiye’nin gökyüzündeki konumunu güçlendirdi. Yozgat ve Bayburt–Gümüşhane Bölgesel havalimanlarının da tamamlanmasıyla bu sayı 60’a çıkacak ve gelecek yıl tamamlanması hedefleniyor.
İz bırakan, üreten ve söz sahibi olan bir ülke olarak Türkiye’nin denizcilik alanında bölgesel güç olma hedefini aştığı ve uluslararası arenadaki konumunu güçlendirdiği ifade edildi. Haberleşme alanında da önemli adımlar kaydedildi; geçtiğimiz yıl TÜRKSAT 6A uyduya fırlatıldı ve bu yıl hizmete girdi. Sırada TÜRKSAT 7A projesi bulunuyor ve uzay çalışmalarında Türkiye’nin bayrağını daha da görünür kılmanın kararlı bir hedef olduğuna vurgu yapıldı. 5G teknolojisinin devreye alınmasıyla iletişim hızının ve kapasitesinin önemli ölçüde artacağı, 1 Nisan 2026’da ülke genelinde 5G sinyallerinin yaygınlaşmasının planlandığı belirtildi.