Türkiye’nin tarihî ve kültürel eksenlerinde aydınlık ve uyum vurgusu; geçmişle gelecek arasında köprü kuran düşünce ve güven verici bir yol.

Milletimizin geçmişine saygıyla bakarken, bugün de aynı inançla ileriye yürümekte olduğumuzun altını çizerim: Milliyetçi hareketin temelleri olan MHP ve Ülkü Ocakları, emniyetli ellerde bulunduğunu bir kez daha görüyoruz; layıkıyla temsil edilmektedirler.
Geleceğe dönük üç kutsal ışığın parladığını ifade etmek isterim; bu ışıklar, inançla birleşince milletimize umut ve güven verir. Şimdi ve her daim, kahraman ecdadımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz; Başbuğumuz Alparslan Türkeş’e ve birlikte yürüdüğümüz dava arkadaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz.
“TÜRKİYE TARİHİ EŞİKTE” ifadesiyle yola devam eden arkadaşlar, tarihimizin bir dönemeçte olduğunun farkındadırlar; hiçbir başarı ya da zafer, zahmetsiz elde edilmemiştir. İnanç ve inanç iklimimiz, bu kutlu doğuşla birlikte sıkıntıların geride kalacağını, huzur ve bereketin mevsimlerinin parıldayacağını müjdeler.
İç yüzünü görmeden dış görünüşe kanmayanların, gerçek değerleri koruyamayanların bu kutlu güne uzak kalacağı açıkça görülmektedir. Mevlâna’dan gelen sözler; “Testinin içinde ne varsa dışarıya o sızar” vecizesi, hakikatin altını çizmektedir. 20. yüzyılın düşünsel öncüleri arasında yer alan birinin dediği gibi, hareket halinde olan cehalet en korkutucusudur.
Ülkemiz, yeni yüzyıla barış ve kardeşlikle ulaşma arzusunu sürdürürken, cehalet ve dalâletle mücadele etmeyi de sürdürmektedir. Bu süreçte, bazılarınca sürdürülmeye çalışılan huzursuzluk ve karamsarlık, gerçeğin karşısında etkili değildir; milletin karşısında ise kararlı bir duruş sergilemeliyiz.
Günümüzde siyaset sahnesinde istikrarsızlık veya mutabakatı zorlayan davranışlar, bu ülkenin önünü kesmeye yönelik tezgâhlar olarak görülebilir. Bunların gerçek yüzünü ayırt etmek ve haklı hedefler doğrultusunda ilerlemek en büyük görevimizdir. Bugün, öğretmenlerimizin özel olarak ele alınması gerektiğini yeniden vurgulamak gerekir: Öğretmenlik, bilgi ve deneyimin incelikle işlenmesidir; genç kuşakları yetiştiren bir sanattır.
Öğretmenlerimiz, medeniyetimizin meşalesi olup aydınlık bir gelecek için temel taşlarımızdır. Eğitim-öğretim süreçleri, maddesel engelleri aşan bir zihin ve ruha sahip olmamızı sağlar. Her öğretmen, kendi içinde dünyanın bir aynasıdır ve toplumu şekillendiren en önemli figürlerden biridir.
Yeni yüzyılda, öğretmenlerimizin karşılaştığı zorlukları gidermek, onların yüzünü güldürmek ve eğitim-öğretim arasındaki bağı güçlendirmek birtakım kararlı adımlar gerektirir. Atanamayan tek bir öğretmen dahi kalmaması en önde gelen hedefimiz olmalıdır.