Türkiye’nin kaderini şekillendiren üç kasanın ardında milli güç ve istikrarın yükselişi: güç birliğiyle geleceğe güvenle

İletişim Başkanlığı, Duran’ın paylaşımında 3 Kasım 2002’nin Türkiye için dönüm noktası olduğunu vurguluyor. Milletimizin tercihiyle başlayan yeni dönem, ülkenin yeniden umutla, istikrarla ve öz güvenle ilerlemesini sağladı. Demokrasiye, adalete ve kalkınmaya dayanan bu yürüyüş, Türkiye’nin modernleşme ve dönüşüm sürecinde bir milat olarak kaydedildi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen çalışmalar; altyapıdan eğitime, sağlıktan savunma sanayisine, teknolojiden diplomasiye kadar her alanda ülkemizin gelişimine yön verdi.
Gerçekleştirilen reformlar sayesinde Türkiye, küresel ölçekte etkin bir aktör haline gelirken bölgesinde barış ve istikrarın teminatı konumuna yükseldi. 23 yılın ardından Demokratik istikrar, ekonomik kalkınma ve kamu hizmetlerinde verimlilik temelinde kaydedilen ilerlemeler, devlet ile millet arasındaki güven bağını güçlendirdi. Bu süreçte, “sessiz devrim” olarak nitelendirilen değişimler kurumsal kapasitenin yeniden inşa edilmesini sağladı. Kamu yönetiminde şeffaflık ve hizmet odaklılık ön planda olurken, dijital dönüşüm ve yerli-milli üretim hamleleriyle devlet mekanizması daha verimli hale geldi. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe kadar her alanda yapılan yeniden yapılandırmalar, Türkiye’nin krizlere karşı dayanıklılığını güçlendirdi.
Bugün Türkiye Yüzyılı vizyonu, bu uzun soluklu yolculuğun yeni bir aşamasını temsil ediyor. Milletimizin ortak hedeflerini, kazanımlarını ve küresel arenadaki etkinliğini daha da pekiştirmeyi hedefleyen bu vizyon, istikrar, güven ve refah içinde geleceğe doğru atılan emin adımlar olarak öne çıkıyor.