Türkiye’nin ilk iklim kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Çevre koruma ve sürdürülebilirlik adına önemli adım.
Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma yolunda önemli bir adım atarak, ülkemizin ilk kapsamlı iklim kanununu Resmi Gazete’de yayımlayarak resmen yürürlüğe koydu. Bu kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2 Temmuz tarihinde kabul edilip onaylandı ve ardından yayımlanarak hukuki geçerliliğini kazandı. İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadelede temel çerçeveyi belirlemek, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklime uyum sağlamak amacıyla planlama ve uygulama süreçlerini düzenlemektedir. Ayrıca, iklim politikalarının finansmanı, izin mekanizmaları ve denetim süreçleri de bu yasal düzenlemenin kapsamına alınmıştır.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iklim krizinin ülkemizi olumsuz şekilde etkilediğine dikkat çekerek, bu ilk iklim kanunu ile afetlerin neden olduğu kayıp ve zararları en aza indireceklerini ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi: “Bu kanun ile afetlerin sebep olduğu kayıp ve zararları asgari seviyeye indireceğiz. Ulusal katkı beyanımız doğrultusunda hazırladığımız eylem planlarımızla sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefliyoruz. Temiz teknolojiyi ülkemizde yaygınlaştırarak, sektörlerimizin daha sürdürülebilir ve verimli hale gelmesini sağlayacağız. İklim Değişikliği Başkanlığımızın görev ve sorumluluklarını netleştirdik.”
Erdoğan, ayrıca, iklim kanununu eleştirenlere karşı şu sözlerle tepki gösterdi: “Bazı kişiler, ‘Tarım yasaklanacak’, ‘Çiftçi istediği ürünü ekemeyecek’, ‘Millete yapay et yedirilecek’ gibi iftiralarla bu kanunu karalamaya çalışıyor. Ancak, bu açıklamalar gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Paris İklim Anlaşması kapsamında, küresel güçlerin tarım arazilerimize el koyacağı iddiaları da asılsızdır. Milletimizin her ferdi, bu kanunun tamamen yerli ve milli olduğunu bilmeli ve anlamalıdır. Türkiye, kendi topraklarını ve bağımsızlığını hiçbir güç karşısında teslim etmeyecektir.”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, kanunun detaylarına ilişkin açıklamalar yaparak, “İklim Kanunu’nun koordinasyonundan İklim Değişikliği Başkanlığı sorumlu olacak. Uygulama ise tüm kurum ve kuruluşların ortak sorumluluğunda gerçekleşecektir.” dedi.
Prof. Dr. Hasar, iklim kanununun “hiçbir bireyin özgürlüğünü kısıtlamadığını ve toplumsal refahı olumsuz etkilemediğini” belirtti. Ayrıca, bu yasal düzenlemenin tarım, hayvancılık, su kaynakları ve iklim adaleti gibi temel alanlarda sürdürülebilirliği desteklediğine vurgu yaptı.
Sanayi sektörüne yönelik önemli mesajlar da içeren bu kanun, “Ceza öngörmediğini, esasen koruyucu ve yol gösterici yükümlülükler getirdiğini” belirtiyor. Yeni dönemde sınırda karbon düzenleme mekanizmalarının devreye gireceği ve ihracatın bu düzenlemelere tabi olacağı açıklandı.
Hasar, şunları kaydetti: “Gelecek dönemde, sınırda karbon düzenleme mekanizmaları, Türkiye’nin uluslararası ticarette rekabet gücünü doğrudan etkileyecek. Eğer önlem alınmazsa, belirli ürünlerin ihracı engellenebilir. Bu nedenle, sanayicilerimizin ve ihracatçıların bu yeni düzenlemelere uyum sağlaması büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz, büyüme ve teknolojik gelişim hedefleri doğrultusunda bu mekanizmaları göz ardı edemez ve görmezden gelemez.”