Türkiye’nin İlk Düzenli Dikenli İncir Bahçesi: Alfa Markasıyla Yükselen Bir Sevda ve Girişim Portresi

Girişimci Esra Hurmeydan, uzun bir sürenin analiz ve seçme süreçleri sonucunda Türkiye’nin ilk düzenli dikenli incir bahçesini kurduklarını belirtiyor. Üç yıl boyunca çeşitler üzerinde çalışmalar yürüttüklerini, Doğu ve Batı Akdeniz’den örnekler topladıklarını ve yaklaşık 6-7 yıl önce bahçeyi hayata geçirdiklerini paylaşıyor. 28 Şubat’ta Türkiye’nin ilk tescilli dikenli incir türü olan Alfa’nın tescilinin alınması bu sürecin dönüm noktasıydı. Bu yolculuk üç yıl sürdü ve başlangıçta çevreden gelen bazı eleştirilere rağmen, bitkinin potansiyeli ortaya çıktıkça destek kazandığını ifade ediyor.

“10 TONA YAKIN ÜRÜN ALDIK, HEPSİNİ İHRAÇ ETTİK” sözleriyle, bahçenin yaş dağılımını ve bu yılki hasadı özetleyen Hurmeydan, bahçenin bölümlerinin 7, 6 ve 4 yaşlarında olduğunu belirtiyor. Bu yıl yaklaşık 10 ton ürün elde edilmesi ve tamamının ihraç edilmesi, üretimin verimliliğini vurguluyor. İhracat için görülen taleplerinin ise meyvenin kalitesine işaret ettiğini dile getiriyor. Kimyasal ilaç kullanmadan üretim yapmanın güvenilirliğini de altını çiziyor.

“DİKENLİ İNCİR YURT DIŞINDA ÇOK DEĞERLİ” başlığı altında, bu bitkinin dünya genelinde farklı kullanım alanlarına sahip olduğuna değinen Hurmeydan, yalnızca meyvesinin değil yapraklarının da değerlendirildiğini belirtiyor. Marmelat ve reçel yapımında, yaprakların et yemekleriyle garnitür olarak sunulmasında, jelin sağlık açısından sağlayabileceği faydalarda ve antioksidan değerde yapraklardan elde edilen potansiyelde dikkat çekici farklar olduğuna vurgu yapıyor. Ayrıca dünya literatüründe kızartılmış yapraklı kullanımlar ve hayvan yemi olarak da kullanıldığına örnekler veriyor. Etna Yanardağı çevresinde yapılan geçmiş uygulamalara da işaret ediyor ve dikenli incirin sürdürülebilirlik açısından önemini sürdürüyor.

1/52/53/54/55/5 başlıklarıyla verilen sayımlarda bitkinin çok yönlü kullanım potansiyeli anlatılıyor.

“TÜRKİYE’DE YAYGINLAŞMALI” ifadesiyle, dikenli incirin Türkiye genelinde yeterince tanınmadığını vurgulayan Hurmeydan, bu bitkinin önemine dikkat çekiyor. Kaynanadili, Hint inciri ya da Trenk yemişi olarak da bilinen bu ürünün değerinin yeterince anlaşılmadığını belirtiyor. Akdeniz bölgesinde su kıtlığı ve çöl sıcaklıklarının artışına dikkat çekerek, mevcut su ihtiyacını kendi öz suyu ile karşılayabildiğini ifade ediyor. Türkiye genelinde yaygınlaşması için desteğe ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

“DEVLETTEN DESTEK BEKLİYORUZ” cümlesiyle, dikenli incirin hayvancılığa da katkı sağlayabileceğini vurguluyor. Ekim maliyetlerinin düşük olmasıyla düzenli bahçelerin kurulduğunda insanların emek harcamadan gelir elde edebileceğini, gelecek vadeden bir meyve olarak gördüğü bu bitkinin devlet destekleriyle daha da yaygınlaşmasını umduğunu dile getiriyor. Türkiye’nin ilk düzenli bahçesini kuran ve ilk tescili alan kişi olarak ziyaretçilere bahçeyi görüp bilgi edinme imkanı sunmayı arzu ettiğini ifade ediyor.