Türkiye’nin güvenlik stratejisinde yeni denge: terörle mücadele, Suriye entegrasyonu ve bölgesel iş birliğiyle istikrarlı geleceğe odaklanıyor.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Bakanlıkta düzenlenen Yıllık Değerlendirme Toplantısı sonrası Ankara temsilcileriyle görüşerek soruları yanıtladı. Güler, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu bağlamında gelişmeleri değerlendirirken, planların hazır olduğunu ve birlik-beraberliğin sağlanması için yeni Suriye hükümetinin inisiyatif geliştireceğini ifade etti. ABD ile yürütülen temaslarda görüş farklılıklarının azaldığını ve entegrasyonun ferdi olarak gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
Güler, 2016’dan itibaren yürütülen harekatlarda ABD ve Rusya’nın bölgede olduğuna dikkat çekerek, gerekli görülmesi halinde gelecek dönemde de kimseye sormadan adımlar atılacağını belirtti. Tel Rıfat’ta 302 ve Münbiç’te 430 kilometrelik tünellerin imha edildiğini ve bölgenin güvenliğini artırmak amacıyla çalışmaların sürdüğünü söyledi. Ayrıca, Afrin’in temizlenmesiyle bölgenin cami, kilise ve okulları terör örgütünün karargahı halinden çıkartıldığına değindi ve tünellerin imha edilmesinin ardından barış ve istikrar için adımların atıldığını kaydetti.
İsrail-İran çatışmalarına ilişkin değerlendirmede İran’daki PJAK (PKK ile bağlantılı terör örgütü) unsurlarına karşı operasyonlar ve İran’ın bu süreçte terör örgütünü uyarmaya çalıştığına dair bilgiler paylaşıldı. Güler, PJAK’a yönelik baskıların artırılmasıyla terörün gerçek yüzünün daha net göründüğünü belirtti. Ayrıca, Karadeniz’de vurulan İHA ve düşürülen uçak olaylarına ilişkin olarak, konunun şeffaflıkla incelenip kamuoyuna bilgi verileceğini ifade etti.
Terörsüz Türkiye için adımların önceliklendirilmesi kapsamında Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesinin sürekliliği vurgulandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütünü silah bırakma aşamasına getirme hedefini sürdürdüğü, bu süreçte devletin belirlediği kurallar doğrultusunda hareket edildiği belirtildi. İsrail-İran savaşı bağlamında İran’daki PJAK’a yönelik operasyonlar ve terör örgütlerinin Irak’ın kuzeyinden İran’a silah aktarımının engellenmesi için yürütülen istihbarat paylaşımı üzerinde duruldu.
Güler, Türkiye’nin savunma sanayisindeki tedarik sürecine ilişkin bilgiler verirken, C-130 kargo uçaklarının güvenli kullanımına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Uçakların bakımlarının tamamlanmasının ardından hizmete devam edileceğini ve uçağın düşüş sebebinin şeffaf şekilde açıklanacağını belirtti. Karadeniz’de vurulan İHA olayında da en güvenli yaklaşımın, sivil hava trafiğinin güvenliğini sağlamak olduğuna işaret eden Güler, havacılık güvenliğinin öncelikli olduğunu vurguladı.
Eurofighter Typhoon, F-16 ve F-35 konularında güncel durum hakkında da bilgi veren Bakan Güler, 20 yeni Eurofighter uçağı için üretim planını hatırlattı. Uçakların 2030-2032 yılları arasında envantere gireceği ve Katar ile Umman ile tedarik görüşmelerinin olumlu devam ettiği kaydedildi. Meteor füzeleriyle uyumlu olacak bu uçaklarda Türkiye’nin milli yazılımlarının ve mühimmatlarının kullanılması hedefleniyor. CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasıyla F-16 ve F-35 tedarikinin hızlanması için çalışmalar sürüyor. Türkiye’nin Gazze İstikrar Gücü içerisinde yer alma konusunda ise görüşmelerin devam ettiği ve alternatifler üzerinde çalışıldığı belirtildi.
Yunanistan, İsrail ve GKRY iş birliği konusundaki değerlendirmede ise bu tür bir oluşumun Türkiye için doğrudan tehdit olmadığını, bölgesel güvenlik açısından çok taraflı iş birliğinin normal görüldüğü ifade edildi. Gayri askeri statüdeki adalara yönelik silahlandırma tartışmalarına ilişkin olarak Türkiye’nin bu yönde atacağı adımların dikkatle izlendiği belirtildi. Avrupa’nın savunma harcamalarını artırdığı bu dönemde SAFE gibi programlara Türkiye’nin yaklaşımının, bölgesel güvenlik dinamikleriyle uyumlu bir çerçevede ele alınacağı ifade edildi.
ABD strateji belgesi ve bölgesel rol hakkında konuşan Güler, ABD’nin yeni stratejik belgelerinde Türkiye’nin bölgesel istikrarın ana güçlerinden biri olduğuna vurgu yaptı. Aile Yılı olarak ilan edilen 2025 kapsamında aile politikalarına dair önerilerini de paylaşan Güler, çocuk sayısına göre askerlik hizmeti gibi esnekliklerin değerlendirmede yer alacağını söyledi.