Türkiye’nin enerji dönüşüm vizyonu ile Gazze çağrısının uluslararası etkilerini analiz eden kapsamlı bir bakış.

Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Güney Afrika Cumhuriyeti’nde Johannesburg’da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi’nin ikinci oturumundaki konuşmasını NSosyal hesabından paylaştı. Paylaşımında Erdoğan’ın sözlerine atıfta bulunan Duran, gelecek yıl Türkiye’de düzenlenmesinin planlandığı BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31. Taraflar Konferansı ile 2035’e kadar güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin mevcut seviyenin dört katına çıkarılması hedeflerini hatırlattı.
“Bu güçlü vizyon, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki kararlılığını net biçimde ortaya koyuyor.” ifadesiyle Duran, temiz enerjiye yapılan yatırımlardaki istikrarlı artışın enerji bağımsızlığına ve sürdürülebilir bir geleceğe önemli katkılar sunduğunu belirtti.
Gazze’de yaşanan insani trajedinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından uluslararası kamuoyunun gündemine taşındığını vurgulayan Duran, şu önemli noktaları paylaştı: “Gazze’deki ateşkesin korunması yalnızca Filistin halkı için değil, küresel barış için de bir ön şarttır.” BM verilerinin işaret ettiği Filistin’in 70 yıllık kalkınma kaybı, İsrail’in yol açtığı yıkımın boyutunu bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye olarak, ateşkesin sürmesi ve Gazze’nin yeniden inşası için bundan sonra da Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu duruş, insanî değerlerimizin ve bölgesel ile küresel barış vizyonumuzun doğal bir yansımasıdır.”
Erdoğan’ın konuşması ve Duran’ın paylaşımları, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki kararlı rotasını yeniden vurguluyor. Özellikle 2035’e kadar güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinin dört katına çıkarılması hedefi, yeşil dönüşüm sürecinde atılan somut adımlar olarak değerlendiriliyor.
İnsani krizin boyutuna dair uluslararası dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiği mesajı, Gazze konusunda iki devletli çözüm perspektifinin altını çiziyor. Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımı, adil ve kalıcı bir çözüme katkı sunma niyetini pekiştiriyor.
NSosyal paylaşımında öne çıkan ana temalar arasında, Türkiye’nin enerji güvenliğini artıracak yatırımlar ile sürdürülebilirlik hedefleri birlikte ele alınıyor. Gelecek yıl Türkiye’de yapılacak önemli uluslararası konferanslar ve enerji kapasitesi hedefleri, ülkenin küresel politikadaki konumunu güçlendirme amacını taşıyor.