DOLAR
42,4475
EURO
49,3955
ALTIN
5.669,62
BIST
10.914,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
20°C
Cumartesi Yağmurlu
15°C
Pazar Hafif Yağmurlu
14°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
14°C

Türkiye’nin AR-GE Öncülüğü: Kacır’ın Vizyonu ve 2002–2024 Dönemindeki Dönüşüm

Türkiye’nin AR-GE öncülüğü, Kacır’ın vizyonu ve 2002–2024 dönüşümünü akıcı bir dille özetleyen etkileyici bir meta açıklaması.

Türkiye’nin AR-GE Öncülüğü: Kacır’ın Vizyonu ve 2002–2024 Dönemindeki Dönüşüm
26.11.2025 16:17
A+
A-

AR-GE ve inovasyon alanında kaydedilen dönüşüm, Türkiye’nin sanayi devrimlerinden bu yana süregelen altyapısını güçlendirdi. Bugün makinelerin haberleştiği, üretimin verilerle beslendiği ve karar mekanizmalarının yapay zeka temelli biçimde yönlendiği bir dönemin içindeyiz; bu süreç, ülkenin küresel rekabet gücünü belirleyen kritik bir kırılma noktası olarak öne çıkıyor. Hükümetin, AR-GE, teknoloji ve nitelikli iş gücü yatırımlarını hedefleyen politikaları, dünya sahnesinde yer edinmemizi sağlayan temel dinamikleri oluşturdu.

İçeride yaşanan gelişmelere bakıldığında, 70’lerden bu yana ağır sanayi hamlelerinin etkisinin görece zayıfladığı; 80’lerde dünyaya açılma hamleleriyle yeni adımlar atıldığı; 90’larda dijitalleşmenin hız kazandığı ve koalisyon pazarlıkları ile gündemdeki enerjinin boşa harcandığı tespit ediliyor. 2000’li yılların başında AR-GE ve inovasyon, bazı çevreler için zordaki bir yük olarak görülüyordu; üniversiteler ile sanayi arasındaki mesafe ise belirgin bir biçimde büyümüştü. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde alınan kararlar, istikrarlı bir yatırım ikliminin tesis edilmesiyle bu tabloyu değiştirdi ve milli savunma sanayisinde kaydedilen başarılar, teknolojik ekosistemin güçlenmesini sağlamıştır.

ÖZEL SEKTÖRÜN AR-GE HARCAMALARINDAKİ PAYI YÜZDE 29’DAN YÜZDE 68’E YÜKSELDİ şeklinde ifade edilen bu kırılma, savunma sanayisinin yüksek teknolojiye öncülük eden bir alan haline gelmesini de beraberinde getirdi. Ülke olarak, insansız hava araçları, yerli mühimmatlar, uçaklar ve uydu sistemleri geliştirme kapasitesine sahip olduk; ayrıca radar ve elektronik harp sistemlerinde dışa bağımlılığını azaltmayı başardı. Bu dönemde, AR-GE ve tasarım merkezlerinde çalışan nitelikli mühendis ve teknisyenlerin sayısı artarken, TECNOLOGİ odaklı bir ekosistem oluştu. 2002’den bu yana AR-GE harcamaları 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükseldi; AR-GE’nin milli gelir içindeki payı da yükseldi ve özel sektörün AR-GE harcamalarındaki payı %29’dan %68’e çıktı.

TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİ VE GİRİŞİMCİLİK Çerçevesinde 113 teknopark ve 12 binden fazla firmanın inovasyon odaklı çalışmalar yürütmesi, nitelikli mühendis ve teknisyenlerin Türkiye’nin kalkınmasına yaptığı katkıyı somut bir şekilde göstermektedir. Togg’un 2023’ten itibaren seri üretimdeki başarısı, elektrikli otomobil segmentinde lider konumunu güçlendirmiştir. Uluslararası arenada, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün verileri, Türkiye’nin patent ve fikir üretimi açısından yükselişini teyit eder nitelikte; yerli patent başvuruları 414’ten 10 bine yaklaşmıştır ve kadın buluşçu oranında dünya liderliği bulunmaktadır.

Hükümetin uygulamaya koyduğu Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ve HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı, kritik sektörlerde üretim kapasitesini güçlendirmek için uygun maliyetli finansman imkanları sunmaktadır. Bu çerçevede, öncelikli alanlarda belirlenen 284 ürün ve 261 teknoloji başlığına yönelik yatırımlar için 2 yıl geri ödemesiz, 10 yıl vadeli finansman sağlanmakta; program kapsamındaki 73 projenin toplam büyüklüğü yaklaşık 397 milyar lira düzeyindedir. Veriler, ileri teknoloji yatırımlarını teşvik eden kapsamlı bir teşvik paketinin yürürlükte olduğunu göstermektedir.

GÜVENLİ DİJİTAL EKONOMİ HEDEFİ kapsamında, güvenli dijital ekonomiyi tesis etmek için genç nesillerin çağdaş teknolojilerle yetiştirilmesi ve milli inovasyon altyapısının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. TEKNOFEST kuşağı olarak adlandırılan gençler, Deneyap Teknoloji Atölyeleri ve bilim merkezlerinde yetişerek, yapay zeka, insansız hava araçları ve biyoteknoloji gibi alanlarda ülkenin yarınlarını inşa ediyorlar. Önümüzdeki dönemde nükleer reaktörlerden kuantum teknolojilerine, yarı iletkenlerden yapay zekaya uzanan bir yol haritası ile Türkiye’nin yüksek teknolojide daha ileri seviyelere taşınması planlanmaktadır.

Yatırımlar, fiber iletişim, 5G ve bulut bilişim altyapısı ile yerli siber güvenlik çözümlerinin güçlendirilmesini de kapsıyor. Bu yaklaşım, Türkiye’yi güvenli dijital ekonominin önde gelen merkezlerinden biri haline getirme hedefiyle uyumlu olarak ilerliyor.

Etkinliğin sonunda plaket takdimleri gerçekleşti ve fuar alanında yapılan ziyaretler, programın uygulanabilirliği ve endüstri ile bilim insanlarının uyum içinde çalıştığını gösterdi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.