Türkiye’nin AB algısı 2025: olumlu görüşler ve üyelik konusundaki umutsuzluk üzerinde güncel analizlerle bilgilendirici bir rehber.
Katılımcıların çoğu, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin yıllardır belirsizliğini sürdürdüğünü biliyor; buna rağmen AB’ye karşı olumlu bir tutum da sergiliyorlar. Ankete göre, üyelik konusunda yalnızca küçük bir kesim beş yıl içinde umut taşıyor; bazı katılımcılar ise hiçbir zaman üye olamayacağını düşünüyor.
Rapora göre toplumu AB konusuna karşı olumlu bir tutum yönlendiriyor. Katılımcıların %51’i AB’ye olumlu bakıyor; %30’u 'oldukça olumlu', %21 ise 'çok olumlu' diye belirtiyor. Buna karşılık tarafsız ve olumsuz görüşler de mevcut: %20 tarafsız, %14 'olumsuz' ve %11 'çok olumsuz'. Kararsız olanlar ise %4 oranında yer alıyor. Raporda ayrıca, Referandum yapılsa oy verme yönünün %58 oranında AB üyeliğine evet olacağı öngörülüyor ve vatandaşların %66’sı AB üyeliğinin avantajlarının dezavantajlarından ağır bastığını düşünüyor.
Ekonomi öncelikte— AB’ye olan olumlu bakışın ana nedenleri şu şekilde özetleniyor: Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkı (%59), güvenliğine destek (%31), eğitim ve kültürel programların finansmanı (%24). Bununla birlikte endişelerin başında genç nüfusun göçü/göçmenlik (%38) ve kültürel kimliğin/ geleneksel değerlerin kaybı (%38) geliyor; göçün artması riski ise %20 olarak ifade ediliyor. Ayrıca güven düzeyi karşılaştırması da dikkat çekiyor: AB (%58), Dünya Bankası (%47), NATO (%43), BM (%41) ve Rusya (%35) güven seviyesiyle sıralanıyor.
Gelecek öngörüleri— Beş yıl içinde AB üyeliği bekleyenlerin payı %15, 5-15 yıl içindeki olası üyelik %30, 15 yılı aşkın süreyi öngörenler ise %24 olarak değerlendiriliyor. Ancak %22’lik bir kesim için “Hiçbir zaman” üye olunamayacağını düşünenler de mevcut.