Türkiye’de 2030 ve 2050 için kuraklık uyarıları: Mersin-Adana 2030, İstanbul-Diyarbakır için 2050 risklerini özetleyen güncel değerlendirme.
Türkiye’nin bazı kentlerinde içme suyu kaynaklarının tükenebileceğine dair yeni bir çalışma dikkat çekti. Güney Kore’de yürütülen araştırma, Adana ve Mersin’in 2030’a kadar, İstanbul ve Diyarbakır’ın ise 2050’ye dek söz konusu sıkıntıyla karşılaşabileceğini öne sürüyor. Uzmanlar, bu durumun gündelik yaşamı ve tarım ile gıda güvenliğini ciddi şekilde etkileyebileceğini belirterek hızlı önlemler alınmasının önemini vurguluyor.
“Sıfır günü kuraklığı”nın tanımı ise bir şehrin içme suyu kaynağına ulaşmanın imkânsız hale geldiği ve musluklardan suyun akmadığı günler olarak ifade ediliyor.
Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nadir Dizge, bu yeni kavramın literatüre yeni girdiğini ve İstanbul, Diyarbakır, Adana ile Mersin için ileriki yıllarda risk oluşturduğunu aktardı. 2030 yılı çok yakın bir gelecek olduğunu söyleyen Dizge, “Radikal önlemlerle birlikte teknik kapasitemiz ve işbirliklerimiz bu tablonun etkisini azaltabilir. Ancak önlem alınmazsa durum korkutucu olabilir,” diye konuştu.
Çözüm için birlikte hareket etmek şart diyen Dizge, üniversitelerin, sanayinin ve yerel yönetimlerin iletişim içinde, ortak bir yol haritası çerçevesinde çalışmasının elzem olduğunu vurguladı. “Kullanılmış suyun geri kazanımı ve döngüsel su yönetimi gibi konularda teknolojilerimiz ve firmalarımız hazır durumda. Yeterli bilgi birikimi ve donanım mevcut,” şeklinde ekledi.
Su tasarrufu ve farkındalık çalışmalarının, ilkokul çağlarından itibaren ve aile eğitimiyle başlaması gerektiğini söyleyen Dizge, Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasında üst sıralarda yer aldığını hatırlattı. Arıtılan suların geri kazanımı ve kentsel su kullanımının verimli yönetimi bu sürecin kritik parçaları olarak görülüyor; bu alanda görülen değerli çalışmaların ve iş birliklerinin olduğuna işaret etti.
Vatandaşlardan Nihal Tanış ise Mersin’in kırsal bölgelerinde su sıkıntısı yaşanabileceğine dair endişeler olsa da şehir genelinde altyapının güçlü olduğuna dikkat çekti. “İnanıyorum ki Mersin su kıtlığı yaşamayacak; içme sularımız temiz ve güvenilir. Ancak Adana için aynı netliği söyleyemem,” şeklinde konuştu. Ayrıca Mersin çarşısında esnaf olan Ümit Yalçın, bu konudaki farkındalığın artırılması ve vatandaşların korunma yollarını öğrenmesi gerektiğini belirtti.