DOLAR
41,9810
EURO
48,8118
ALTIN
5.506,25
BIST
10.551,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
21°C
İstanbul
21°C
Çok Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
19°C
Pazar Çok Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
25°C

Türkiye’de Çocuk Adalet Sisteminde Yeni Perspektifler ve Öneriler

Türkiye’de çocuk adaletini bütüncül yaklaşımla ele alan yenilikçi perspektifler ve uygulanabilir önerilerle güvenli, adil bir gelecek için rehber

Türkiye’de Çocuk Adalet Sisteminde Yeni Perspektifler ve Öneriler
23.10.2025 08:17
A+
A-

Türkiye’de çocuklara ilişkin adalet mekanizmasının cezalandırmadan ziyade koruma ve iyileştirme odaklı bir çerçeveye taşınması gerektiği yönündeki tartışmalar sürüyor. Enstitü Sosyal’in hazırladığı ve Adalet Bakanlığı’na sunulan 46 sayfalık rapor, çocuk adalet sistemiyle ilgili mevcut eksiklikleri ve uygulanabilir çözümleri ayrıntılı biçimde ortaya koyuyor.

Yasal eşgüdümün güçlendirilmesi konusunda çağrı, Çocuk Koruma Kanunu ile diğer mevzuatlar arasında daha iyi bir uyum hedefliyor. Adalet, Aile ve Sosyal Hizmetler, Millî Eğitim, Sağlık ve İçişleri Bakanlıkları arasındaki iş birliği ve veri akışının artırılması için gerekli adımların atılması öneriliyor; gerektiğinde, bu koordinasyonu sağlayacak özel bir kurum kurulması da düşünülüyor.

Ceza indirimi ve karar süreçlerinde uzmanlaşma, çocuk mahkemelerindeki yargı kişilerin yetkinlikleri ile ilke olarak belirleniyor. İndirimin kriterleri tek bir şablona bağlı kalmayıp, çocukların tür, tekrarlama durumu ve mahiyeti dikkate alınarak uygulanmalı; hakimlerin bu süreçte uzmanlaşması ve takdir yetkisini bilinçli kullanması gerektiği vurgulanıyor.

Sosyal İnceleme Raporu (SİR) uygulaması zorunlu hale getirilmeli; soruşturma aşamasında alınan ve yaş, gelişim düzeyi, aile ve çevre koşulları ile eğitim durumunu içeren bilgiler tutuklama tedbiri öncesinde değerlendirilmelidir. Tutuklama kararının hukuka uygunluğu için SİR’nin bulunması talep ediliyor.

Kurumlar arası koordinasyon sağlanmalı ve gerekirse yeni bir koordinasyon kurumu kurulmalı. Bu sayede adalet, aile ve sosyal hizmetler ile eğitim, sağlık ve güvenlik alanlarındaki veriler açık ve güvenli biçimde paylaşılabilecek.

Güçlendirilmiş bakım merkezleri, madde bağımlılığı veya psikiyatrik sorunlar yaşayan çocuklar için bütüncül hizmetler sunan kurumları kapsamalı. Tedavi, rehabilitasyon, sosyal uyum ve sportif faaliyetler bu merkezlerin temel bileşenleri olarak öne çıkıyor.

Yargılama süreleri ve tedbir mahkemeleri konularında çocuklar için süreçler hızlandırılmalı, dava sürelerine üst sınır konulmalı. Ayrıca çocuklara özgü savcılık ve hâkimlik yapısını kuran tedbir mahkemelerinin hayata geçmesi öneriliyor.

Uzmanlaşma ve bilirkişilik konusunda hâkim ve savcıların çocuk koruma hukuku, gelişimi ve iletişimi konusunda zorunlu uygulamalı eğitimler alması hedefleniyor. Çocuk mahkemelerine uzman hukukçuların bilirkişi olarak atanması da öneri olarak sıralanıyor.

Çocuk ifadelerine ilişkin güvenlik ve haklar bağlamında, savunma hakkını korumaya yönelik önlemlerin uygulanması üzerinde duruluyor. Aynı zamanda güvenlik tedbirleri sadece cezalandırmaya odaklanmamalı; eğitim, psikososyal destek ve topluma uyum programlarıyla rehabilitasyon da ön planda tutulmalı.

Kademeli ve rehabilitasyon odaklı infaz sistemi, yalnızca hapis veya para cezasıyla sınırlı kalmamalı; alternatif yaptırımlar ve eğitimle desteklenen bir yapı benimsenmelidir. Hapis cezaları ise son çare olarak düşünülmelidir. Koşullu salıverme uygulaması da otomatik olarak yapılmamalı.

Ailelere yönelik yaptırımlar, çocukları suça iten veya suça katılan örgütlere yönelik cezaların artırılmasını ve ihmal halinde özel yaptırımların uygulanmasını içerir. Ayrıca medya ve dijital platformlar üzerinden çocukların haklarına zarar veren yayınların engellenmesi gerektiği vurgulanıyor.

‘Suça Sürüklenen Çocuk’ kavramı ise soruşturma süreci yerine hüküm kesinleştiğinde gündeme getirilmelidir. İnfaz sistemi, yalnızca cezalandırmaya bağlı kalmadan onarıcı ve rehabilite edici bir çerçeve sunmalıdır.

İstatistikler çocuk adalet sistemi üzerindeki baskıyı somut olarak gösteriyor: 2023 yılında güvenlik birimlerine 612 bin 651 çocuk getirildi; bunlardan 202 bin 785’i “suça sürüklenen çocuk” olarak kayda geçti. 2024’te ise 322 bin 149 çocuğa işlem yapıldı; bunların %26’sına kamu davası açıldı, %13’ü mahkûm edildi ve %7’sine hapis cezası verildi. Ayrıca %6’sına para cezası ya da tedbir uygulandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.