Türkiye Yüzyılı ve Maarif Modeliyle Eğitimde Yeni Dönem: Tekin’in Sunumundan Ana Çıkarımlar

TBMM Genel Kurulu’nda yapılan bütçe sunumunda, eğitim alanında kapsayıcı bir yaklaşımın nasıl hayata geçirileceği üzerine vurgular öne çıktı. Bakan Tekin, eğitimin yalnızca bireysel gelişim değil, toplumun ortak değerlerini inşa eden bir süreç olduğunu belirtti; eğitim hakkının temel bir insan hakkı olarak kabul edilmesini, her çocuğun eşit fırsatlara kavuşmasını ve devletin bu yönde tarafsız bir tutum sergilemesini istediğini kaydetti.

Geçmişteki müdahalelerin ve değişen politikaların eğitim politikalarını nasıl etkilediğine dair hatırlatmalar yapan Tekin, ülke tarihinde görülen kapalı kapılar ardında süren tartışmaların, mevcut demokratik ve laik çerçeveyle yeniden şekillendiğini ifade etti. AK Parti iktidarlarının, güven tesis etmenin öncelikli icraatlarından biri olarak görüldüğünü vurgulayarak, başörtüsü yasağının kaldırılması ve katsayı adaletsizliğinin giderilmesi gibi konulara değindi. Bu çerçevede, tüm kimliklerden gelen öğrencilerin de eşit muamele görmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, eğitime değer temelli, yerli ve milli bir yaklaşım benimsenmesinin hedeflendiğini belirten Tekin, eğitim sisteminin kültürel sürekliliği sağlayacak bir zemin olarak tasarlanması gerektiğini ifade etti. Milli Eğitim Bakanı olarak, Atatürk’ün eğitim meselesine bekayla bakışını hatırlatarak, öğrencilerin güvenli ve saygılı bir şekilde yetişmesi için çalışacaklarını dile getirdi.

MESEM programlarının eleştirildiği bir dönemde, mesleki eğitimin Türkiye’nin iktisadi ve ahlaki omurgalarından biri olduğuna işaret edildi. 28 Şubat süreciyle zihinlere yerleşen kırılmaların, mesleki ve imam hatip alanlarında yapılan değişiklikler üzerinden yeniden şekillendirilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. MESEM’lerin, çıraklık eğitimini örgün eğitimin bir parçası haline getiren bir yapı olduğuna değinildi ve çocuk işçiliğiyle mücadele amacı doğrultusunda bu programların önemine vurgu yapıldı.

İş sağlığı ve güvenliğinin anayasal güvence altına alındığını hatırlatan Tekin, “Her çocuğun emanet olduğu bilinciyle hareket ediyoruz” diyerek, gençleri ucuz iş gücü olarak gören anlayışların reddedildiğini ifade etti. Sahadaki uygulamaların sahadan gelen verilerle sürekli izlenmesi gerektiğini belirtti. Staj süreçlerinde koordinatörlerin denetimli bir şekilde çalıştığını ve işletmelerin belirli kriterlere uygun olması gerektiğini açıkladı. Ayrıca, 2024-2025 eğitim öğretim yılında 253 bin işletmenin denetlendiğini ve uygunsuzluk nedeniyle 23 bin 252 işletmenin sözleşmesinin feshedildiğini paylaştı.

Okullarla işletmeler arasındaki iş birliğinin, sadece Bakanlık kararlarıyla değil, çok katmanlı bir süreçle yürütüldüğünü belirten Tekin, öğrencilerin güvenliğini en ön planda tutan bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı. Buna göre, öğrencilerin sahada bulunduğu her adımın yakından izlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için çalışmalar sürüyor.

Sunumun sonunda, Tekin’in konuşmasıyla birlikte Meclis topluluğundan gelen taziye mesajları da paylaşıldı. Manisa Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın vefatı nedeniyle konuşmalar gerçekleşirken, genel kurul kürsüsünde de başsağlığı dilekleri ifade edildi.

Meclis ve parti sözcülerinin mesajları Meclis Başkanvekili ve farklı parti grup başkanvekilleri, Durbay’a rahmet ve yakınlarına başsağlığı diledi; Türkiye’nin eğitim politikalarıyla ilgili süregelen tartışmaların ve gelecek vizyonunun parlamentodaki diyalogla ilerleyeceği ifade edildi.