Türkiye-Yunanistan gerginliğinde stratejik girişim ve bölge güvenliği perspektifi: çatışmayı azaltan çözüm odaklı analiz ve güncel riskler.

Aydın Hasan Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın Ege adalarının silahlandırılmasına dair açıklamalarını, uluslararası antlaşmalara aykırı, gerçekle bağdaşmayan ve iki devletin liderleri arasındaki mutabakatın oluşturduğu olumlu atmosferi zedeleyen bir narasyon olarak nitelendirdi.
MSB açıklamasında, bölgedeki gelişmelerin dikkatle takip edildiği ve Türkiye’nin barış ile istikrarı önceliklendirdiği vurgulandı. Yineleyen bir biçimde vurgulanan mesaj, Ege Denizi için belirlenen güvenlik hedefleri doğrultusunda gerekli adımların atıldığı ve atılmaya devam edileceği yönündeydi. “Hiçbir tehdit Türkiye’ye yönelmediği sürece kimseye karşı bir güç kullanımı düşünülmez” ifadesiyle, ulusal güvenlik hassasiyetleri yeniden pekiştirildi.
uluslararası denge ve güvenlik söylemlerine gönderme yapan metin, gerginliği artırmaya dönük açıklamaların bölgede mevcut yapıcı atmoyere zarar vereceğini savundu. Türkiye’nin karşı önlemlerinin, tehdit olarak algılanabilecek her türlü girişime karşı kararlı ve caydırıcı bir şekilde devam edeceği belirtildi.
Atina’daki gelişmeler bağlamında, Yunan Parlamentosu’nun İsrail yapımı PULS roketatar sistemlerinin envanterine katılması yönündeki planlar, bölgede konuşlanmanın ve savunma kapasitesinin artırılması amacıyla ileriye dönük adımlar olarak kayda geçti. Yedek parçaların Yunanistan’da üretilmesi ve Elbit Systems’in teknik eğitimler vermesi gibi şartlar, yerli üretim ve ileri teknolojik iş birliği vurgusunu güçlendiriyor.
Planlar arasında, 36 adet PULS roket sistemi Türkiye ile kara ve deniz sınırlarına odaklı olarak konuşlandırılacak. Bu sistemler Meriç (Evros) bölgesi, Doğu Ege adaları ve Oniki Adalar’da konuşlanarak doğu hattını kapsama alacak. Ayrıca, “Aşil Kalkanı” olarak adlandırılan çok katmanlı savunma sistemi de envanterin bir parçası haline getirilmeye çalışılıyor.