Türkiye-İtalya Arasında 10 Bininci Ro-Ro Seferi Coşkuyla Kutlandı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ndan Tarihî ve Stratejik Açıklamalar

Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferinin gerçekleştiği törende, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ülkemizin coğrafi ve kültürel zenginliklerinin, tarih boyunca ulaşım ve ticaretin kesiştiği noktada yer aldığını vurguladı. Bu özel etkinlikte, Ephesus Seaways adlı geminin Trieste Limanı’na ilk yolculuğunu gerçekleştirmesi, iki ülke arasındaki güçlü bağların ve denizcilik sektöründeki gelişmelerin simgesi olarak büyük bir anlam taşıdı.

Uluslararası Denizcilikte Türkiye’nin Artan Gücü ve Stratejik Konumu

Uraloğlu, konuşmasında Türkiye’nin tarih boyunca hem kara hem de deniz ulaşımında önemli bir köprü görevi gördüğünü belirterek, şu ifadeleri kullandı: “İstanbul ve Çanakkale Boğazları, sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda bölgenin de kaderini şekillendiren stratejik noktalar olmuştur. Akdeniz ve Karadeniz havzalarındaki ülkeler için ise, Türkiye bir geçiş ve bağlantı noktasıdır. Bu nedenle, ülkemizin ulaşım modları arasında denizyolu, karayolu ve demiryolunun her biri, bölgesel ve küresel ekonomik dengeyi belirlemede kritik öneme sahiptir.”

Türkiye’nin jeopolitik konumu ve doğal avantajlarıyla, uluslararası denizcilik ve ticareti şekillendiren önemli bir aktör haline geldiğine dikkat çeken Uraloğlu, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, tarihsel birikimimiz ve jeopolitik gücümüzle, denizcilikte sürdürülebilir büyüme ve gelişmeyi hedefliyoruz.” diye ekledi.

Geleceğin Denizcilik Hedefleri ve Global Rekabetin İçinde Türkiye

2024 yılı itibarıyla dünya genelinde denizyolu taşımacılığı %88 oranında gerçekleşirken, küresel denizyolu yük trafiği %2,4 artışla 12,6 milyar tona ulaşmıştır. Bakan Uraloğlu, “Bu rakamlar, denizcilik sektörünün küresel ticaretin omurgası olduğunu ve stratejik önemi her geçen gün arttığını gösteriyor. Türk sahipli filomuz, 2002 yılında 8,9 milyon DWT kapasiteyle 17. sırada yer alırken, 2024 sonunda 52,9 milyon DWT’ye ulaşarak 11. sıraya yükselmiştir. Bu büyüme, ülkemizin denizcilikteki gücünü ve rekabet avantajını ortaya koymaktadır.” ifadelerine yer verdi.

Limancılık ve Kapasite Artışlarıyla Türkiye’nin Gücü

Uraloğlu, limanlarımızın gelişimine de değinerek, “2002’den bu yana elleçlenen yük miktarı %180, konteyner sayısı ise %443 artış gösterdi. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen toplam yük yaklaşık 532 milyon tona ulaşırken, konteyner kapasitesi 13,5 milyon TEU’ya yükseldi. Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin limanlarımız, dünyada ilk 100 arasında yer alarak, Türkiye’nin denizcilik gücünü uluslararası arenada tescilledi.” dedi. Ayrıca, 2025’in ilk dört ayında da, toplam yük ve konteyner işlemlerinde önemli artışlar kaydedildiğine dikkat çekti.

Ro-Ro Taşımacılığı ve Kombine Taşımacılığın Geleceği

Ro-Ro taşımacılığının, uluslararası ticarette en etkin ve esnek yöntemlerden biri olduğunu belirten Uraloğlu, “Kara ve deniz ulaşımını birleştiren bu yöntem, özellikle Avrupa ve yakın coğrafyada büyük avantajlar sağlıyor. Avrupa’nın elverişli coğrafyası, Ro-Ro taşımacılığını daha cazip hale getiriyor ve bu alandaki yatırımlarımızı artırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

AB’nin Marco Polo projeleri, kısa mesafe denizyolu taşımacılığına verdiği destekler ve finansal teşvikler, sektörün büyümesine ivme kazandırmaktadır. Bakanlık olarak, yeni hatların açılması ve mevcut hatların kapasitesinin %50 artırılması için çeşitli destekler sağlandığını belirten Uraloğlu, “Türk bayraklı gemi donatanlarına, sefer mesafesine göre çeşitli teşvikler ve destekler sunuyoruz. Sefer mesafesi 20 deniz mili altında olan gemilere, yük birimi başına 20 ABD doları destek veriyoruz.”

Özellikle İzmir-Sete hattı gibi stratejik projelerde, devlet destekleriyle yaklaşık 25 milyon lira teşvik sağlandığını ve bunun toplam yatırımın %21’ine tekabül ettiğini hatırlattı. Bu girişimler, hem ekonomik hem de çevresel açıdan büyük faydalar sağlamakta ve sektörün küresel rekabet gücünü artırmaktadır.

Türkiye’nin Ro-Ro Hatları ve Taşınan Araçlar

Uraloğlu, Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde toplam 28 düzenli Ro-Ro hattı bulunduğunu ve bu hatlar aracılığıyla 2024’te yaklaşık 706 bin araç taşındığını belirtti. Bu araçların %69’u Avrupa bağlantılı hatlarda, %15,5’i Akdeniz ve %15,2’si Karadeniz hatlarında taşınmaktadır. Ayrıca, toplamda yaklaşık 1 milyon aracın karayolundan denizyoluna aktarıldığını ve bu sayede trafik, maliyet ve çevre açısından önemli avantajlar sağlandığını vurguladı.

Avrupa ülkeleri arasındaki taşımaların %68’inin İtalya hattında gerçekleştiğini belirten Uraloğlu, 2025’in ilk dört ayında ise bu rakamın %8 artışla 246 bin 816’ya ulaştığını kaydetti. Bu veriler, Ro-Ro taşımacılığının sektörün büyümesine katkısının giderek arttığını göstermektedir.

DFDS’nin Rolü ve Türkiye-İtalya Ro-Ro Hattındaki Önemi

Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferinde büyük bir payı olan DFDS Denizcilik ve Taşımacılık A.Ş.’ye özel bir değinide bulunan Uraloğlu, “2024 yılında, DFDS’nin acenteliğini yaptığı 22 gemi, limanlarımızda toplam 7 milyon 914 bin 394 ton yük elleçlemiş ve bu, toplam yükün %1,49’unu oluşturmaktadır. Ayrıca, taşınan araçların %58’i, yani yaklaşık 409 bin araç, DFDS tarafından taşınmıştır.” dedi. Bu gemilerin, Pendik, Yalova, Mersin, Marmara Ereğlisi, Alsancak ve Haydarpaşa limanlarında aktif olduğunu ve Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki lider konumunu pekiştirdiğini ifade etti.

Geleceğe Yönelik Hedefler ve Denizcilikte Güçlü Bir Türkiye

Son olarak, Uraloğlu, “10 bininci sefer, sadece bir başarı değil; aynı zamanda, Türkiye’nin denizcilik sektöründe ulaşmak istediği daha büyük hedeflerin başlangıcıdır. Amacımız, ay yıldızlı bayrağımızı uluslararası sularda daha fazla dalgalandırmak, sektörümüzü dünya liderleri arasına taşımak ve küresel ticaretteki rolümüzü daha da güçlendirmektir.” diyerek, vizyonlarını ve sektördeki kararlılıklarını vurguladı.