Türkiye-ABD Ticaret Hedefi: Karşılıklı Kazan-Kazan İlkesiyle 100 Milyar Dolar Yolunda

İktisat çevrelerinden gelen açıklamalara göre Türkiye, ABD ile olan ticari ilişkilerinde geçtiğimiz yıl 65 fasılda net bir fazlaya sahip olduğunu duyurdu. Bu hedef doğrultusunda, iki ülkenin ticaretinin 100 milyar dolara çıkarılması öncelikli vizyon olarak öne çıkıyor. İş dünyası olarak, bu fazladan ticaret fazlasını Türkiye’ye yönelik yatırımlar ve ihracat artışıyla pekiştirmeyi amaçlıyoruz; bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmenin, Türk-Amerikan ilişkilerini yeni bir ivmeye taşıyacağına inanıyoruz.

Avrupa ve Orta Doğu’daki etkileyici ekonomik potansiyel ile enerji ve savunma başlıklarının öne çıktığı bu görüşmelerde, iki ülkenin karşılıklı çıkarlar temelinde hareket ettiği mesajını aldık. Önümüzdeki dönemde baskın sistemde kazan-kazan yaklaşımının uygulanarak, gümrük tarifelerinde ayrıcalıklı düzenlemelerle ticaret hedefinin gerçekleştirilmesi umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Görüşmenin olumlu sonuçlar doğuracağına dair ümitler, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe’nin sözlerinde de görüldü. ABD’nin Türkiye’nin önemli ticaret partnerlerinden biri olduğuna dikkat çeken Gültepe, 2024’te yaklaşık 33 milyar dolarlık toplam ticaret hacminin söz konusu pazarda taşındığını belirtti. Mevcut durumun, özellikle kimya, otomotiv, hazır giyim, halı ve elektrik-elektronik sektörlerinde büyümeyi tetikleyebileceğini vurguladı.

Trump’ın önceki dönemlerinde hedeflenen 100 milyar dolarlık dış ticaret hacminin canlandırılması amacıyla atılacak adımların, karşılıklı yatırımlar ve ticaretin kolaylaştırılması açısından önemli bir dönemeç olduğuna değinen uzmanlar, görüşme sonrası oluşan sinyallerin ekonomik ve güven ortamını kuvvetlendireceğini ifade etti.

Analistler, dış sermaye girişinin artması ve Türk lirasında değer kazanımı için bu sürecin kilit unsurlardan biri olduğunu belirtiyor. Öte yandan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin yükselmesi, Türk ürünlerinin ABD pazarında daha avantajlı konuma getirilmesi için atılacak adımları da gündeme taşıdı.

ABD pazarı, Türk ihracatçıları için stratejik bir hedef konumunu koruyor ve yeni iş birliği fırsatlarının, teknoloji transferi, enerji sektörü rotasyonu ve imaj yönetimi açısından önemli etkileri olacağı düşünülüyor. İkili ilişkilerin yumuşamasıyla risk priminin düşmesi ve dış borçlanma maliyetlerinin azalması bekleniyor; bu da bütçe ve faiz politikalarında rahatlama anlamına gelebilir. Uzun vadede, Türkiye’nin denge politikalarıyla adil ve güvenilir adımlar atmaya devam etmesi, bu dönemin en kritik öğesidir.

ABD pazarı her zaman önemli ve stratejik olarak nitelendirilen bir hedef olmaya devam ediyor. Dış Ticarete Yön verenler, görüşmelerin ardından piyasada güven ve yatırım iştahını artıracak adımların atılmasını bekliyor; özellikle gümrük vergileri konusundaki kolaylaştırıcı tedbirler ve ticaretin hızlandırılması yönündeki kararlar, ihracatçıların önünü açacaktır.