Türkiye-ABD ilişkilerinde güvenlik, barış ve savunma sanayisi perspektifleriyle stratejik temaları inceleyen kapsamlı analiz.

Kasapoğlu, NATO Parlamenter Asamblesi’nin her yıl düzenlediği Transatlantik Forumu vesilesiyle Washington’da Türkiye delegasyonu olarak temaslarda bulunduklarını belirtti. Kongre üyelerinin iki ülke arasındaki pek çok alanda yeni bir heyecan ve ortak irade gördüğünü ifade etti; görüşmelerde bölgesel ve küresel konuların kapsamlı bir şekilde ele alındığını vurguladı.
Gündemin odak noktaları arasında Suriye’nin geleceği, bölgesel istikrarın güçlendirilmesi ve bu süreçte Türkiye ile ABD’nin üstlenebileceği rollerin ayrıntılı olarak masaya yatırıldığına işaret eden Kasapoğlu, Gazze’de ateşkesin korunmasının ve Filistin’de adil, kalıcı bir barışın Türkiye için temel önceliklerden biri olduğuna dikkat çekti. Ayrıca ABD Başkanı Trump’ın Gazze sürecine dair tutum ve katkılarının bu döneme yeni bir dinamizm kazandırdığını belirtti. Ukrayna’da diploması yoluyla barışçıl çözümler arayışının kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, bu alanda ABD ile yürütülen ortak çabaların da gözden geçirildiğini aktardı.
Filistin’e vurgu ve ABD ile ortak çalışmanın önemi— Türkiye için kilit konu olarak görülen barış süreci, özellikle bölgede istikrarı pekiştirecek inisiyatiflerin desteklenmesiyle ilgilidir. Görüşmelerde, Gazze’de ateşkesin sürdürülebilir olması ve Filistin’de adil bir barışın tesis edilmesi ihtiyacının altı çizildi. Bu çerçevede, Trump’ın Gazze sürecine yaklaşımı ve Cumhurbaşkanımızla paylaştığı irade, yeni bir dinamizm sunmuş durumda.
Savunma sanayisi ve ABD’nin rolü— Türkiye’nin savunma sanayisindeki ilerleyişi ABD’li yasa yapıcılar tarafından yakından izleniyor. Görüşmelerde mevcut yaptırımların kaldırılması konusuna değinildi ve Kongre üyelerinin çözüm odaklı, yapıcı tutum sergilediği görüldü. Ayrıca, kırmızıçizgiler olarak değerlendirilen konular arasında ekonomik ilişkilerin pekiştirilmesi, özellikle 100 milyar dolarlık ticaret hedefinin gerçekleştirilebilmesi için atılabilecek adımlar ele alındı. Türkiye-ABD ilişkilerinde güçlü bir potansiyelin bulunduğu ifade edildi.
Ortak bir vizyon ve ileriye dönük işbirliği— Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde küresel meselelerde belirleyici bir rol üstlendiğini ve bu rolün Kongre tarafından yakından takip edildiğini aktaran Kasapoğlu, BM girişimlerinin Gazze’ye ateşkesin sürdürülmesi ve Suriye’de istikrarın sağlanması hedeflerinde önemli olduğuna vurgu yaptı. Önümüzdeki dönemde somut adımların atılacağına inanç yüksek olduğunu belirtti. İki ülke parlamento ilişkilerinin güçlendirilmesi konusunda karşılıklı istek bulunduğunu ve bunun müttefiklik ruhu içinde ilişkileri daha ileri seviyelere taşıyacağına dikkat çekti.