Türk Tıp Dünyası Kurultayı Ödül Töreni ve Sağlıkta Milli Hedefler: Etkileyici bir değerlendirme, başarılar ve gelecek vizyonu üzerine derin bir bakış.

Bugün, ülkenin sağlık alanındaki ilerlemesini işaretleyen buluşmamızda Sağlık Bakanlığına ve ekibine, ayrıca Türkiye Sağlık Enstitütleri Başkanlığına gönülden teşekkürlerimi iletiyorum. Kurultaya katılan değerli misafirler ve Ankara’ya gelen her bir gönüldaşa hoş geldiniz demek istiyorum; sizlerin varlığı, şevk ve katkı bu buluşmayı anlamlı kılıyor.
Çalışmalarımızın taşıdığı umut, Üreten Sağlık İş Forumu’ndan doğan sonuçlarda kendini gösterdi. Bu sonuçlar, sağlık sektörü, üniversiteler ve Türk sağlık bilimi için hayırlı umutlar doğuruyor. Farklı kategorilerde TÜSEB ödüllerine layık görülen bilim insanlarımızı ve değerli hekimlerimizi içtenlikle tebrik ediyorum. Prof. Dr. Gazi Yaşargil hocamızın anısını da saygı ve minnetle yad ediyoruz; bugün aramızda olmayan değerli hocalarımızı da rahmetle anıyoruz.
İnsanın sağlığına odaklanan bir medeniyet inşası vizyonu, sadece kendi ülkemizin değil, tüm dünyanın övünç kaynağı olan bilim insanlarını hatırlatıyor. Aziz Sancar gibi örnekler, bilim ve tıbbın evrensel değerini yüceltmeye devam ediyor. Bu bağlamda, insan sağlığını korumanın ve hastalıkları yenmenin önemini bir kez daha vurguluyoruz.
Tip ilminin evrensel mirası; geçmişten günümüze taşınan tecrübe ve bilgi, bilgelik ve hikmetle birleşerek insanlığı inşa eden bir güç olarak karşımızda duruyor. Kadim gelenekler, insanı yaşatma amacıyla ortaya konan düşünce ve uygulamalarıyla bugün de yol göstericimiz olmaya devam ediyor. Tıbbın temelinde yatan iyileştirme, selamet ve bilgelik, bu değerli çerçevenin merkezinde yer alıyor.
İnsanın sağlığı, bir güç ya da tahakküm aracı olarak görülemez. Sağlık, temel bir haktır ve insan onurunun vazgeçilmez bir öğesidir. Sağlık hizmetlerinin adil ve eşit bir biçimde ulaşılabilir olması, ticari çıkarların üstünde tutulması gereken bir hedeftir. Dünya, Gazze’deki zor günleri ve sağlık çalışanlarına yönelik baskıları gördükçe, daha insaflı ve dayanışmacı bir yaklaşımı hak ediyor. Bir hayatı kurtarmak için gösterilen çaba, maddi değerlerle ölçülemeyecek kadar değerlidir.
İşte bu bilinçle hareket eden bir topluluk olarak, Türkiye’nin sağlık altyapısını güçlendirmek için çalışıyoruz. Depremlerden etkilenen bölgelerin yeniden ayağa kalkması için yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürdük; şehir hastanelerimizi ve yeni yatak kapasitemizi güçlendirdik. Bugün, 1 milyon 470 bini aşan sağlık personeliyle 86 milyon vatandaşımıza hizmet sunmaktayız. Hekim sayımızı ve tıbbi personel istihdamını artırdık; hastane sayısı ve yatak kapasitesi büyük ölçüde büyüdü.
İçeriden ve dışarıdan engeller olsa da hedeflerimiz nettir. Yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde bağımsızlığa doğru atılan adımlar ise kararlılığımızın göstergesidir. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıyı sağlıkta da tekrarlayacağımıza olan inancımız tam; çalışmalarımızı, AR-GE yatırımlarını ve yerlileştirme hamlelini kararlılıkla sürdürüyoruz.
Bugünün ödül sahipleri, tıbbın ilerlemesine katkı veren bilim insanlarıdır. Aziz Sancar ve benzeri örnekler, yeni ufuklar açmaya devam edecek; sizlerden sonraki kuşaklar için ilham kaynağı olacaksınız. Bu sebeple, tüm ödül sahiplerini içtenlikle tebrik ediyor; 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı sonuçlarının hayırlara vesile olmasını diliyorum.