Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi: Bölgesel barış için güvenliğe yeni adımlar, iş birliği ve istikrar odaklı vizyonla geleceğe yön verir.
Bu yıl Bölgesel Barış ve Güvenlik temasıyla başlayan Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi, Azerbaycan’ın Gebele kentinde gerçekleştirilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvedeki konuşmasında önemli mesajlar verdi ve gündeme dair vurgularını paylaştı.
Konuşmasından öne çıkan bazı ifadeler şu şekilde özetlenebilir: Aziz kardeşlerim, Aliyev’e ev sahipliğinden ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. Dönem başkanlıklarının başarısı için gönülden çalışmaya devam edeceğiz. 3 Ekim’i Türk Devletleri İşbirliği Günü olarak bir kez daha kutluyor, birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirecek sözler sarf ediyoruz. Teşkilatımızın son 16 yılda elde ettiği ilerlemelerin, dil, fikir ve iş birlikleri ekseninde daha da güçlenmesini temenni ediyoruz.
İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜMÜN KALICI VE ADİL BARIŞA KAPI AÇACAĞINA İNANIYORUZ Doğal olarak, çok taraflılığın zayıfladığı bir küresel güvenlik düzeni karşısında teşkilatımızın kararlı duruşunu sürdürmesi büyük önem taşımaktadır. Dünya sahnesinde pek çok teşkilat, ortak değerler temelinden sarsıldığı için güvenilirliğini yitiriyor. Bizler bu değişen koşullara uyum sağlayan, güvenilir ve haklının yanında duran bir yapı olmayı hedefliyoruz. Böyle bir dönemde zirvenin temasını Bölgesel Barış ve Güvenlik olarak belirlemek son derece isabetlidir.
Güvenlik sınamalarının bulunduğu bir dönemde, elde ettiğimiz ivmeyi sürdürmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeliyiz. Türk dünyasının istikrarı için daha aktif bir rol üstlenebileceğimize olan inancımız tamdır.
TÜRK DEVLETLERİ OLARAK SURİYE HÜKÜMETİYLE ANGAJMANI İLERLETMELİYİZ Suriye’nde istikrar ve güvenlik için ilerleyen adımlar gereklidir. Hükümetin son dönemde kaydettiği ilerlemelere güveniyoruz ve toprak bütünlüğü temelinde siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında iyileşmeyi hedefleyen bir yol izlemeliyiz. Bu süreçte angajmanı güçlendirmek, bölgede sürdürülebilir barış için şarttır. Ayrıca Güney Kafkasya’da Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ortak bildirinin yarattığı olumlu gelişmeleri destekliyor, sürecin devamını bekliyoruz. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki sınır birleşimiyle ilgili Mart ayında yapılan anlaşmayı ise olumlu bulunuyoruz.
Ekonomik kalkınma, sosyal refah ve kültürel bağların güçlendirilmesiyle bölgemizin istikrarına katkı sunabileceğimizi biliyoruz. Ulaştırma, enerji güvenliği ve ticari entegrasyon alanlarında attığımız adımlar bu hedefleri tamamlayıcıdır. Hazar geçişli ortak koridorunu daha verimli hale getirmek için ortak çalışmalara odaklanmamız en büyük çıkarımızdır. Ayrıca bilim ve teknoloji alanında yüksek katma değerli ortak yatırımlar ve yapay zeka konusundaki ilerlemelerle Türkçe büyük dil modelini geliştirme yönünde hız kazanmalıyız.
ORTAK ALFABEDE İLK ADIM olarak Alfabe konusunda Türkiye öncü bir adım atıyor ve Cengiz Aytmatov’u anlatan bir eseri ortak alfabeyle basıyoruz. Liderlere bu süreçte, birer adet eser takdim edilecek ve Türk Dünyası Yayıncılık Kongresi’nin Ankara’da gelecek yıl Ocak ayında toplanması planlanıyor.
15 ARALIK’IN DÜNYA TÜRK DİLİ GÜNÜ İLAN EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ temennisini UNESCO 43. Genel Konferansı kapsamında iletmek amacıyla Semerkant’ta çalışmalar sürüyor. 15 Aralık’ın dünya Türk dili ailesi günlerinden biri olarak kabul görmesi için çabalarımızı sürdürüyoruz. Özbek kardeşlerimize bu önemli genel kurulun başarılı geçmesini diliyoruz.
Bugün gösterdiğimiz dayanışma ve kardeşlik, parlak bir ortak gelecek için umut verici bir işarettir. Batı kanadıyla Macaristan’ın gözlemci olarak katılımı ve sayın Orban’ın teşkilatımıza gösterdiği ilgi bizlere ayrı bir mutluluk veriyor. Gözlemci üyemiz Türkmenistan’ın Türk Akademisi ve Türk Kültür ve Mirası Vakfı’na gözlemci üyeliğini memnuniyetle karşılıyoruz. Teşkilatımızın kurumsal işleyişini güçlendirmek için üye ülkelerin sekretarya nezdinde daimi temsilciler ataması önemli bir adımdır.