Tunç’la insan hakları çağrısı: eşitlik ve huzurlu gelecek için evrensel haklara vurgu yapan Türkçe içerik.

İnsan haklarının doğuştan gelen ve kimliktan bağımsız olarak korunması gerektiğini vurgulayan bir mesajla, Tunç Dünya İnsan Hakları Günü’nü işaret etti. Inanç, dil veya etnik köken ne olursa olsun herkesin özgür ve onurlu bir yaşam sürme hakkına sahip olduğunun altını çizdi.
“İnsanı merkeze alan bir devlet anlayışı, hem hukukun gerekliliği hem de toplumsal güvenliğin teminatıdır.” diyen Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen çalışmaları özetledi. İnsan haklarını ön planda tutan politikaların son 23 yılda merkezi konumda olduğunu belirterek, “hiç kimseyi sadece inancı, dili veya kökeni nedeniyle ötekileştirmedik; 86 milyon birlik ve beraberliğimizi güçlendirdik” ifadesini paylaştı. Vesayeti azaltan ve demokrasiyi güçlendiren reformları milletimizin desteğiyle hayata geçirdiklerini vurguladı.
İnsan haklarının ve onurun, daha adil bir dünyanın oluşumu için en kritik unsur olduğunu söyleyen Tunç, Gazze ve Filistin özelinde temel hakların ihlal edildiğini hatırlattı. İşgal, yaşam, güvenlik ve vicdan özgürlüğü gibi hakların yok sayılması karşısında uluslararası hukuk firstelerini korumanın önemine dikkat çekti. Bölgede bebeklerin, çocukların ve masum insanların katledilmesine karşı dünyanın yeterince ses çıkarmadığına dair eleştirisini derinleştirdi.
Türkiye’nin her platformda insan haklarına karşı gelen ihlallere karşı duruşunu sürdürmesi gerektiğini belirten Tunç, mazlumların haklarını güçlü bir sesle savunmayı sürdüreceklerini ifade etti. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde tüm insanların haklarına saygı duyulduğu, acıların yaşanmadığı ve çocukların güvenle geleceğe baktığı bir dünya temennisini paylaştı.