Tuğba Cantürk’ün gıda mühendisliğinden el sanatlarına uzanan ilham verici yolculuğunu keşfedin. Başarı ve yaratıcılıkla dolu hikayesi sizi büyüleyecek.
Gıda mühendisliği eğitimini bir süre sürdükten sonra, içindeki yaratıcı gücü ve tutkuyu keşfetmek adına farklı bir yola yöneldi. Üç yıl önce, evinde, annesinden kalan eski bir dikiş makinesiyle hobi olarak başladığı punch ve tufting çalışmalarında zamanla büyük bir tutku ve beceri geliştirdi. Bu hobisi, sosyal medyada aldığı yoğun ilgiyle hızla büyüyerek, ona yeni kapılar açtı ve kendi atölyesini kurma hayalini gerçeğe dönüştürdü.
El emeğiyle hazırladığı çantaların yanı sıra, kişiye özel desenlerle süslediği ürünler ve ev tekstili alanında yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Masalar, aynalar ve duvar dekorasyonları gibi pek çok farklı ürün tasarlayıp, müşterilerine özgün ve anlamlı parçalar sunuyor.
Tuğba Cantürk, “Gıda mühendisliğini bırakarak, evde hobim olarak başladığım bu iş bana çok büyük keyif ve tatmin sağladı” diyerek, bu değişimin ardındaki motivasyonu anlatıyor. Annesinden küçükken öğrendiği dikiş ve kumaşlarla uğraşma alışkanlığının, onun bu sanatı sevmesine ve geliştirmesine büyük katkısı olduğunu belirtiyor. “Kumaşlar ve iplerle uğraşmak, hayallerimi gerçeğe dönüştürmek benim için çok değerli” ifadeleriyle, ailesinden aldığı ilhamın onun yolculuğunda ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Başlangıçta küçük çaplı ve kişisel projelerle başlayan bu serüven, zamanla büyük bir ilgi ve talep gördü. “İlk başta bu kadar büyüyeceğimi hayal etmiyordum, ama insanların beğenisi ve ilgisi arttıkça, her gün yeni şeyler denemek ve üretmek istediğim bir tutku haline geldi” diyor. Günümüzde, fabrikasyon ürünlere olan ilginin azalmasıyla, özel ve el yapımı ürünlere olan talebin arttığını fark etti. İnsanların hayallerini ve isteklerini dinleyerek, onları mutlu edecek kişiye özel tasarımlar ortaya koyuyor.
İlk zamanlar ürünleri kendi kendine üretmeyen Tuğba, zamanla bu işi kendi elleriyle yapmaya karar verdi. Annesinden kalan eski dikiş makinesiyle başlayan serüven, daha sonra kendine büyük bir sanayi makinesi alarak üretim kapasitesini artırdı. Artık hem çantalarını hem de punch ve tufting ürünlerini kendisi dikiyor, istenilen özelliklerde hasır çantalar ve punch monteleri yapıyor. Her gün yeni teknolojileri ve ürünleri takip ederek, kendini sürekli geliştirmeye çalışıyor.
Bu süreçte eşinin de desteğiyle ilerlediğini belirten Tuğba, “Yaptığım iş, geleneksel terziliğin modern bir versiyonu. Kendim üretip, yenilikçi ürünlerle farklı bir konuma gelmek istedim” diyerek, özellikle yurt dışında yaygın olan tufting makinesini Türkiye’ye getirtti. Aynı zamanda, tufting ile aynalar ve halılar da yapıyor. “Bolou’ya ilk getiren ben oldum” diyerek, bölgeye olan katkılarını vurguluyor.
Gençlere ilham verici sözler sarf eden Tuğba, “Hayallerimin peşinden koştum ve renklerle, iplerle bir hayat verdim. Gençlere tavsiyem, asla hayallerinden vazgeçmesinler ve pes etmesinler” diyerek, motivasyonun önemine değiniyor. Başlangıçta sadece Bolu halkına hizmet verirken, şu anda 81 ile ulaşmayı başardığını ve yoğun taleplerle karşılaştığını söylüyor. “Hayallerinizin peşinden gidin ve asla umutsuzluğa kapılmayın” diyerek, gençlere başarı yolunda ilham kaynağı olmaya devam ediyor.