TRT World Forum 2024: Küresel yeniden yapılanmaya ilişkin bam tık düşünsel yol haritası. Geleceğin stratejilerinde fikir birliği ve vizyonlar.

Hanımefendiler, beyefendiler, en içten duygularımla selamlıyorum. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen TRT World Forum önünde buluşmamız, hem ülkemiz hem de dünyanın gündemindeki meseleleri masaya yatırmamız adına büyük bir fırsat olarak duruyor. İstanbul’un çeşitli köşelerinden foruma gelen değerli katılımcılarımıza hoş geldiniz diyorum ve bu platformun, insanlığın ortak sorunlarını istişare etmek için ne kadar anlamlı bir mekân olduğunun altını çiziyorum.
TRT’nin kamu yayıncılığı sorumluluğunu layıkıyla taşıdığı bu organizasyon, bugün yedi kıtaya yayılan vizyonuyla öne çıkıyor. Yıllardır süren birikimle, ekonomi, siyaset, güvenlik, medya, teknoloji ve uluslararası ilişkiler alanlarında pek çok ilham verici görüşün ortaya çıktığına inancım tam. Bu sene temamız, “Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere” olarak belirlendi ve iki gün boyunca 35 farklı ülkeden 132 yetkin konuşmacı ile 2000’i aşkın katılımcı, küresel meseleleri yeniden düşünmek için bir araya geliyor.
BMGK adalet eksenli karar alma yapısının yetersizliği konusunda net bir gerçek var: İnsanlığın geleceğine yönelik tehditleri her boyutuyla ele almak için daha cesur ve kapsayıcı adımlar atılmalı. Bu bağlamda, uluslararası arenada karşılıklı saygı çerçevesinde yürütülen diyaloglar, barış ve güvenliğe hizmet eden somut çözümler üretecektir.
Gazze’de yaşanan trajedinin yaralarının hâlâ taze olduğu bir dönemde, mevcut karar alma mekanizmalarının adaletli ve etkin kullanımı için çağrımızı sürdürüyoruz. Bu baskılar altında bile, çatışmaların insani boyutuna odaklanmayı sürdürerek, gazetecilerin hakikatlı yüzünü dünyaya duyurmayı görev biliyoruz. İsrail’in saldırıları karşısında masum insanların korunması en temel önceliklerimizdendir ve bu süreçte herhangi bir yalan propagandaya karşı duracağımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Uluslararası arenadaki baskılara karşı duruşumuz, bağımsız ve tarafsız bir medya alanını savunmayı da kapsıyor. Gazze için adalet arayışında Türkiye olarak üzerimize düşeni yerine getirmeye hazır olduğumuzu yineliyoruz. Barış süreci ve insani yardımların akışını güvence altına almak için bütün güvenilir mekanizmalarla çalışmayı sürdüreceğiz.
Birlikte hareket etmekle daha etkili sonuçlar elde edileceğine inanıyoruz. Dostlarımızla birlikte, taraflar arasındaki ateşkesi sürdürme ve Gazze’nin yeniden inşasına odaklanma yönündeki uluslararası çabaları destekliyoruz. Bu süreçte, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm hedefinin güçlendirilmesi yönündeki duruşumuz değişmeden devam edecek.
Gelişmeleri izlemek kadar, sorunları değiştirmek için harekete geçmek de bizim için zor olanı seçmeyi gerektirir. İnsanlığın ortak hafızasına barış, adalet ve dayanışmayı kazımak için bu toplantının sunduğu fikir ortamını çok değerli görüyorum. Türkiye olarak, bu bağlamda sorumluluk üstlenmeye ve somut adımlar atmaktan kaçınmamaya kararlıyız.
Ülkemizin, dünyanın dört bir yanında barış ve huzuru tesis etme yönündeki gayreti sürüyor. Rusya-Ukrayna çatışmasında kalıcı barış için destek vermeye devam ediyor, Somali–Etiyopya, Afganistan ve Pakistan gibi bölgelerde arabuluculuk çalışmalarını güçlendiriyoruz. Bu süreçler, artık hiçbir ülkenin kendi güvenliğini sınırlarıyla sınırlı tutamayacağını gösteren net göstergeler olarak karşımızda duruyor.
Günümüz dünyasında, masumların yaşam hakkını savunmak bizim sorumluluğumuzdur. Sudan’dan El-Feşir’e uzanan insanlık dramını da sessiz kalmadan gündeme taşıyoruz. Medyada gerçekleri savunmak, yasaklı görüşleri değil, insan haklarını temel almak adına kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle, basına düşen görevleri yerine getirerek, sivillerin zarar görmesini engellemek için tüm imkânlarımızı kullanmaya kararlıyız.
TRT’nin rolüne değinmeden geçemeyiz: Ülkemizin sesini dünyaya taşıyan TRT World, TRT Arabi ve diğer dijital platformlarımız, farklı dillerde milyonlarca insana ulaşan bir yayın elçisi olarak sorumlu bir yaklaşımı temsil ediyor. Dizi üretimlerinde de öne çıkarak, kültürümüzü, değerlerimizi ve dilimizi birçok ülkede tanıtıyoruz. Aile kurumuna yönelik tehditlere karşı, toplumsal dayanışmayı güçlendirecek içeriklere ihtiyaç olduğunun altını çiziyorum.
Sonuç olarak, yolumuz açık ve kararlılıkla ilerliyoruz. İnsanlığı koruyan, adaleti ve hakikat temelli yayıncılığı güçlendiren bir vizyonla ilerlemeye devam edeceğiz. Bizlere güvenenlere teşekkür eder, yolun açık ve hayırlı olmasını dilerim.