Zamanın Üç Kuşağının Sessiz Diyaloğunu keşfedin: geçmişin izleri, şimdi ve gelecek arasındaki dokunaklı bağ.

İlk kez aynı sergide bir araya gelen üç ustanın mirası, üç kuşağın ortak paydasında yeniden can buluyor. The Stay Boulevard Nişantaşı’nda açılan Trilogy of Time, Devrim Erbil ile Renk Erbil’in ortak üretimleriyle birlikte Eda Tekcan ve Ayşegül İzer’in eserlerini ziyaretçilerle buluşturuyor. Sergi, Resmin Şairi olarak anılan Devrim Erbil ile Renko London’un kurucusu Renk Erbil’in çalışmaları yanında Süleyman Saim Tekcan’ın kızı Eda Tekcan ile Zeki Faik İzer’in torunu Ayşegül İzer’in üretimlerini de bir araya getiriyor. Bu birliktelik, üç aile ve üç kuşağın sessiz diyaloğunu görünür kılıyor ve sanatın doğduğu toprakta yeni bir titreşim yaratıyor.
Üç kuşak birleşimini oluşturan eserler sergide, İzer, Erbil ve Tekcan’ın özgün çalışmalarının yanı sıra çocuk ve torunun katkılarıyla zenginleşen, zamanın üçlüsünü renge ve hareketin izinde yeniden düzenleyen parçalar yer alıyor. Renk ve form Tuttutulularının ortak üretimleriyle serinin dinamiğini güçlendirirken, her bir ressamın üretimi, genç kuşağın perspektifiyle yan yana duruyor. Bu sayede koleksiyon sadece mirasın aktarımı değil, sürekli yenilenen bir yaratım sürecinin izini de taşıyor. Yaklaşık 30 eserin sergilendiği Trilogy of Time, kuşaklar arasındaki görünmez bağı somutlaştıran bir doküman niteliğine sahip.
Üç ailenin ortak kalbi
Devrim Erbil: Trilogy of Time yalnızca bir sergiden öte; zaman içinde süzülen bir yaşam yolculuğu, kuşaklar boyunca aktarılan bir ruh ve sanata adanmış üç ailenin ortak kalbinin somutlanmış ifadesi. Uzun yıllar boyunca birikilen değerlerin yalnızca resimlere değil, insanlar arasındaki ilişkiler, dostluklar ve ebeveynler üzerinde de etkili olduğu hissi derinleşiyor. Bu sergiyi izlerken, renk ve kompozisyonun ötesinde emeği, sabrı ve kuşaklar arası sürekliliği görüyorum. Ana duygunun devamlılık olduğu bu proje, mirasın basitçe tekrarlanmasından çok ışığın ve gölgenin yeni bir dille ifade edilmesini sağlıyor. Bir baba olarak baktığımda ise kızımın kendi sanat yolculuğunu özgün bir şekilde kurduğunu görmek bana verilen en değerli armağanlardan biri.
Genetik değil öğreti mirası
Süleyman Saim Tekcan: Trilogy of Time, üç kuşağın aynı çizgide bir araya geldiğini gösteren bir sergi; görünürde baba-kız ilişkisi gibi görünse de özünde sanatın, bilginin ve görme biçiminin kuşaktan kuşağa nasıl aktarıldığını ifade eden bir süreç. Burada anlatılan, genetik mirastan öte derinleşen bir öğreti mirasıdır. Bu zincirin en başında artık aramızda olmayan büyük usta Zeki Faik İzer yer alıyor; Akademi’de uzun yıllar hocalık yapmış ve bir düşünce iklimi yaratmıştır. Ardından gelen kuşakta ben ve Devrim Erbil, aynı yıllarda Akademi’de öğretmenlik yaparak bu öğretinin ikinci halkasını temsil ediyoruz. Zaman bu sergide tek bir çizgi halinde, üç kuşağın dokunuşuyla bütünleşir.