Testosteronu yükselten ve saç dökülmesini azaltan etkili yöntemlerle erkeklere güç katan güvenilir rehber.
Testosteron seviyelerinin yaş ilerledikçe değiştiğini kabul etmek, erkek sağlığını anlamanın temel bir parçasıdır. Özellikle 30’lu yaşların ortalarından itibaren bu hormonda doğal bir düşüş başlar; 40’lılar ise kardiyovasküler risklerin arttığı döneme girer. 50 yaş ve sonrasında ise andropoz ve kas kütlesindeki kayıplar belirginleşir. Bu evrelerde beslenmenin amacı, bağışıklık sistemini güçlendirmek, kemik sağlığını korumak ve enerji metabolizmasını dengelemektir.
Sağlıklı bir beslenme yaklaşımla hormon dengesi korunabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir. Uzman Diyetisyen Ezgi Akdağ, erkek sağlığında beslenmenin yalnızca kilo kontrolünden öte, hormon sağlığı, saç sağlığı, kalp-damar sistemi ve zihinsel performans için kritik bir rol oynadığını vurgular. Her bireyin genetik yapısı, yaşam tarzı ve kan değerleri doğrultusunda kişiye özel planlamalar yapılır.
Beslenme ve hormon dengesi konusunda öne çıkan temel noktalar, her dönemde geçerli olsa da özellikle 30’lu yaşlarda başlayan değişimlere odaklanır. Beslenme, yalnızca hastalıkları önlemenin ötesinde; bağışıklık sistemi, kemik sağlığı ve enerji dengesini destekleyerek yaşlanmayı yavaşlatır. Doğru yağlar, yeterli protein ve mikro besinler, testosteron üretimini ve genel metabolik sağlığı destekler.
D vitamini ve yeterli sağlıklı yağ tüketimi, testosteron üretimini destekleyen önemli unsurlardır. Şekerli ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi insülin direncini artırarak hormonal dengesizliklere yol açabilir. Dengeli protein alımı ile kas kütlesinin korunması, çinko ve D vitamini gibi mikro besinlerin uygun alımları bu süreçte kilit rol oynar.
Andropozda kırmızı meyveler ve anti-inflamatuar beslenme öne çıkar. Bu dönemde sebze ve meyve ağırlıklı, kaliteli protein kaynakları (balık, yumurta, baklagiller) ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado, omega-3) ön planda olmalıdır. Rafine karbonhidratlar, aşırı alkol ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak gerekir. Antioksidan zengini nar, böğürtlen, kiraz ve yaban mersini gibi meyveler, hormon dengesine katkı sağlar. Ayrıca çinko, D vitamini, magnezyum ve omega-3 içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Bu dönemde kabak çekirdeği, yağsız kırmızı etinin bölümleri, somon, yumurta sarısı, ıspanak, badem ve ceviz gibi yiyecekler faydalı olabilir.
Saç sağlığı ve beslenme konusunda da özel bir dikkat gerekir. Saç kaybını azaltmak için çinko, demir, biyotin, E vitamini, omega-3 ve protein açısından zengin besinler destek sağlar. Yumurta, tavuk göğsü ve mercimek gibi protein kaynakları; yulaf, badem ve tatlı patates gibi biyotin içeren gıdalar; ay çekirdeği, fındık, avokado gibi E vitamini zengini öğünler ile somon, uskumru, chia tohumu gibi omega-3 kaynakları saç köklerini güçlendirir. Yüksek glisemik indekse sahip yiyeceklerin tüketimi ise saç dökülmesini artırabilir;
Genel öneri: Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, yaşa bağlı kas-kemik ve metabolik değişimleri yavaşlatarak yaşam kalitesini artırır. Düzenli, dengeli ve çeşitli bir beslenme planı, hormon dengesi, bağışıklık ve uzun vadeli sağlık için temel dayanaklıktır.