Teoman’ın ölümünde tek suçlu taşı mı? Hukuk tarihinde nadir görülen bu kararın perde arkası ve sonuçları üzerinde derin bir inceleme.
Olay, 31 Ağustos 2024’te Burhaniye ilçesinde meydana geldi. Kütahya’dan Balıkesir’in Ayvalık ilçesine giden ve dönüş yolunda Burhaniye’den geçen Mustafa Raşit Konya’nın (35) kullandığı otomobile, Burhaniye Belediyesi’ne ait İ.D.’nin kullandığı 10 RP 118 plakalı hafriyat kamyonunun tekerlerinden fırlayan kilit taşı, ön camdan girerek aracın arka koltuğunda annesi Hasibe Konya’nın yanında oturan Teoman’a isabet etti. Ağır yaralanan minik Teoman, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayla ilgili yürütülen yaklaşık 1 yıllık soruşturmanın ardından savcılık ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verdi. Ailenin savcılığın bu kararına itirazı Burhaniye Sulh Ceza Hakimliği tarafından değerlendirildi. Hakimlik, taşın asli etken olduğunu ve başka bir kişi ya da kuruma kusur atfedilemeyeceğini belirterek, itirazı reddetti. Kararda şu ifadeler öne çıktı: “10 RP 118 plaka sayılı kamyonun tekerinden fırlayan taş olay üzerinde asli etken olduğu, olayda kusur atfedilecek başkaca bir kişi/kurum/unsur bulunmadığı yönündeki tespit nazara alındığında dosyada delillerin toplanarak tartışıldığı, soruşturma aşamasındaki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin verilen kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olduğu, Cumhuriyet savcısının kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı anlaşılmıştır.” Ayrıca Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda taşın kamyonun tekerinden fırladığının kabul edildiği de yer aldı.
‘ACIMIZI VE ÖFKEMİZİ İÇİMİZE ATARAK SABIRLA ADALETİN TECELLİSİNİ BEKLEDİK’
Oğlu Teoman’ın hayatına mal olan olayla ilgili ne sürücünün ne de kurumun ceza almadığını ifade eden Mustafa Raşit Konya, DHA’ya şu açıklamayı yaptı: “31 Ağustos 2024 tarihinde, Burhaniye Belediyesi’ne ait hafriyat kamyonunun tekerleri arasından fırlayan kilit taşı, karşı şeritte seyir halindeki aracımızın ön camından içeri girerek, arka koltukta annesinin yanında oturan oğlum Teoman’a isabet etti. Teoman henüz 3,5 yaşındaydı; başına aldığı ağır darbe sonucunda maalesef hayatını kaybetti. Biz acımızı ve öfkemizi içimize atarak sabırla adaletin tecellisini bekledik. Ancak yaklaşık 1 yıl süren soruşturmanın sonunda, ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verildi. Taşın hareket ettiriciliği tek sorumlu olarak gösterildi; oysa tanık beyanları, polis tutanakları, kamera kayıtları, GPS verileri ve teknik incelemeler, taşın kamyonun tekerleri arasından fırladığını ve ölümle doğrudan ilişkili olduğunu açıkça ortaya koyuyordu. Buna rağmen hiçbir kişi veya kurum kusurlu bulunmadı.”
‘BAŞSAĞLIĞI BİLE DİLEMEDİLER’
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor taşın kamyon tekerinden fırladığını kabul ederken sürücünün kusurlu bulunmaması yönündeki yaklaşımı eleştiren Konya, “Teknik deliller ve tanık ifadeleri bu çelişkiyi ortadan kaldıracak ölçüdedir. Burhaniye Belediyesi’nin bu süreçteki tutumu ise ayrıca üzücüdür. Oğlumuzun kaybına rağmen bir başsağlığı dahi dilememişlerdir. Belediyeye yaptığım başvuruda oğlumuzun adına bir çocuk parkı verilmesi gibi, vicdani anlamı yüksek bir talebe dahi yanıt verilmedi. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurumuzu yaptık ve hukuk davası sürecini başlatıyoruz. Ayrıca yeniden yargılama için tüm hukuki yolları kullanacağız.” dedi. Teoman’ın geriye oyuncakları ve anne babasıyla çekildiği fotoğrafları kaldı; aile hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.