Temiz toplum için siyaset ve şeffaflık: CHP’nin iddia dalgasına dikkat çekici yanıtlar ve güven veren siyaset vizyonu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beşiktaş Belediyesi’ne ilişkin iddianameler üzerinden, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzel kişiliği ve kurumsal kimliği hedef alınmıştır. Yargı süreci başlamadan önce CHP’nin topluca şaibe altında gösterilmesi yönünde yoğun bir çaba olduğu ifade edilmektedir.
CHP’nin kökleri ve tarihsel rolü tarih boyunca temiz siyaset ve yolsuzlukla mücadele üzerine inşa edilmiştir. Parti, savaş meydanlarında kurulmuş olarak nitelendiriliyor ve yolsuzluk, rüşvet ile şaibeye karşı asla taviz vermediğini savunuyor. Parti içindeki herhangi bir suça karışanların hukuk yolu ile hesap vereceğini belirtirken, tüzel kişinin kirletilmesine karşı da net duruş sergileniyor. Atatürk’ün mirasına saygı, parti için vazgeçilmez bir ilkedir ve ülkenin 102 yıllık tarihinde CHP, vicdan ve temiz siyaset sözünü temsil eden bir aktör olarak vurgulanıyor.
Önerilen adımlar ve süreçler bağlamında, iddia sahibi olan veya saldırıya uğradığını düşünen parti üyelerinin durumunun bağımsız bir parti içi heyet tarafından hızlı ve şeffaf biçimde incelenmesi gerektiği ifade ediliyor. Delil ve emareler ortaya çıktığında, yargı sürecinden bağımsız olarak uygun tedbirlerin alınması ve disiplin işlemlerinin işletilmesi için yol haritası öneriliyor. İftiraya uğradığını iddia eden üyelerin bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunması teşvik edilmekte; bu adımlara başvurmayanlar hakkında da disiplin süreçlerinin işletilmesi gerektiği belirtiliyor. Tüm bu süreçler sonunda sorumluların kimlikleri, izlenen işlemler ve geleceğe yönelik adımlar kamuoyuna açık şekilde paylaşılmalıdır.
Temiz siyaset vizyonu Türkiye’de siyasetin temizlenmesi ve arınmanın öncüsü olarak CHP’nin rolü vurgulanmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına saygılı duruş, partiye yönelik her eleştiri ve iftiraya karşı adil ve hukuki bir yanıtın verilmesini gerektirdiği belirtiliyor. Parti içindeki ve toplumdaki güvenin korunması adına şu noktalar öne çıkıyor: bağımsız bir iç denetim mekanizması, hızlı ve şeffaf incelemeler, delil odaklı kararlar ve sonuçların kamuoyu ile paylaşılması.
İmzacıların listesi şu isimlerden oluşuyor: Ali Akyıldız, Ali Özcan, Ali Özgündüz, Ali Şeker, Atila Sertel, Feramüz Şahin, Gaye Usluer, Kemal Zeybek, Mehmet Tüm, Müslim Sarı, Nihat Yeşil, Servet Ünsal, Tamer Kanber, Ünal Demirtaş, Yıldırım Kaya, Züheyir Amber.