DOLAR
38,8520
EURO
43,3708
ALTIN
3.997,10
BIST
9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Pazartesi Açık
22°C
Salı Parçalı Bulutlu
22°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
27°C

TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın Finans Zirvesi 2025 Konuşması

TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın Finans Zirvesi 2025 konuşmasını ve ekonomik değerlendirmelerini keşfedin. Güncel bilgiler ve analizler burada.

TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın Finans Zirvesi 2025 Konuşması
18.05.2025 14:17
A+
A-

Türkiye Ekonomisinde Para Politikası ve Enflasyon Görünümüne Dair Güncel Değerlendirmeler

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Boğaziçi Üniversitesi tarafından düzenlenen ve “Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirilen Finans Zirvesi 2025’te önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, küresel ekonomide yaşanan dinamikleri ve Türkiye’nin para politikası duruşunu detaylarıyla anlattı.

Karahan, küresel ölçekte artan jeopolitik risklerin, teknolojik dönüşümün ve finansal koşullardaki dalgalanmaların, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomi politikalarını nasıl etkilediğine vurgu yaptı. Son dönemde küresel ticaret politikalarına dair belirsizliklerin arttığını ve bunun piyasalardaki oynaklığı nasıl artırdığını dikkat çekici örneklerle açıkladı.

Dezenflasyon Sürecine Dair Güncel Gelişmeler

Son zamanlarda, özellikle 2024 Haziran ayından itibaren başlayan dezenflasyon sürecinin devam ettiğine dikkat çeken Karahan, enflasyonun temel eğiliminin aşağı yönlü seyrettiğini ve talepteki dengelenmenin enflasyona olumlu katkılar sağladığını belirtti. Hizmet enflasyonundaki hızlı gerilemenin yanı sıra, mal enflasyonunun düşük seviyelerde kalmaya devam ettiğine işaret etti. Bu gelişmeler, alınan politikaların başarısını ve dezenflasyonun sürdürülebilirliğine işaret ediyor.

Karahan, enflasyon beklentilerinin de düşüş eğilimine girdiğine vurgu yaparak, “Mart ayındaki finansal piyasa hareketliliklerine rağmen, gerekli önlemleri proaktif biçimde aldık ve almaya devam edeceğiz. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, dezenflasyonun devamını sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Gelişmekte Olan Ülkelerde Belirsizliklerin Ekonomiye Etkisi

Başkan Karahan, küresel belirsizliklerin gelişmekte olan ülkeler ekonomileri üzerindeki olumsuz etkilerini detaylandırdı. Bu ortamda karar alma süreçlerinin zayıfladığını, yatırımların ertelendiğini ve tüketimin daraldığını belirten Karahan, özellikle ihracata dayalı ekonomilerin büyüme hızlarının yavaşladığını vurguladı.

Belirsizliklerin Enflasyon ve Finansal İstikrar Üzerine Etkileri

Küresel belirsizliklerin, ülkelerin risk primlerini yükselttiğini ve borçlanma maliyetlerini artırdığını anlatan Karahan, gelişmekte olan ülkelerde görülen enflasyonist baskıların da bu ortamda arttığını ifade etti. Ayrıca, maliyet kaynaklı dış şokların fiyatlara geçişkenliğinin yüksek olduğunu ve bu durumun fiyat istikrarını olumsuz etkilediğine değindi.

Özellikle yüksek dış borç seviyelerine sahip ülkelerin, belirsizlik dönemlerinde daha kırılgan hale geldiğini ve bu durumun sadece geçici büyümeye değil, aynı zamanda fiyat ve finansal istikrara da zarar verdiğini vurguladı.

Politika Araçlarının Çeşitlendirilmesi ve Esnek Kullanımı

Karahan, belirsizlik ortamında politika yapıcıların çeşitli politika araçlarını kullanarak kırılganlıkları yönetmenin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerin geleneksel araçlarının yanı sıra, döviz müdahaleleri ve makro ihtiyati önlemler gibi tamamlayıcı araçlara yöneldiğine dikkat çekti.

Gelişmekte Olan Ülkelerde Makro İhtiyati Politikaların Rolü

2008-2009 küresel finansal krizinden sonra, birçok merkez bankasının faiz oranlarını ayarlamanın yanı sıra, makro ihtiyati politikaları da sıkılaştırdığını belirten Karahan, bu politikaların finansal döngülerin aşırılıklarını dengelemek amacıyla kullanıldığını vurguladı. Pandemi döneminde ise, gevşeme politikalarıyla birlikte döviz müdahaleleri ve makro ihtiyati önlemlerin devreye girdiğine değindi.

Gelişmekte olan ülkelerin, karşılaştıkları makrofinansal koşullar, dış borç yapısı ve sermaye akımlarına göre, çok araçlı ve esnek politika birleşimleri geliştirmeleri gerektiğine işaret etti.

Türkiye’de Para Politikası ve Makroekonomik Gelişmeler

Başkan Karahan, Türkiye’nin para politikası uygulamalarını ve son dönemde alınan önlemleri detaylandırdı. Mevduat yapısındaki değişimlere ve TL mevduatın payını artırmaya yönelik adımlara değindi. Ayrıca, Kredi Kullandırma Politikaları ve likidite yönetim araçlarının da kullanıldığını belirtti.

Mevduat ve Döviz Talebinin Yönetimi

Mart ayından itibaren finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin enflasyon üzerindeki risklerini analiz eden Karahan, politika faizlerini güçlendiren adımların, Türk lirası mevduat payını artırdığını ve KKM’yi (Kur Koruma Mevduatı) kademeli olarak azaltmayı hedeflediklerini açıkladı. Bu önlemlerle, finansal istikrarın korunması ve enflasyonun düşürülmesi amaçlanıyor.

Brüt rezervlerin artışını ve rezervlerdeki gelişmeleri de paylaşan Karahan, 14 Mart 2024’te 124 milyar dolar olan rezervlerin, 14 Mart 2025’te 171 milyar dolara yükseldiğini, 2 Mayıs’ta ise 139 milyar seviyesine gerilediğini hatırlattı. Yurt içi ve yurt dışı kaynaklı döviz talebinin bu dönemlerde nasıl şekillendiğine de değindi.

Enflasyon ve İleriye Dönük Para Politikası Durumu

Enflasyonun görünümünü ve beklentilerini değerlendiren Karahan, politika faizlerindeki artışların mevduat ve kredi fiyatlamalarını desteklediğine dikkat çekti. Enflasyonun düşüş eğiliminin sürdüğünü ve beklentilerin bu yönde olduğunu belirterek, “Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyümenin ve toplumsal refahın temel anahtarıdır.” dedi.

Gıda ve hizmet enflasyonuna dair güncel gelişmelerden bahseden Karahan, özellikle tarımsal don olaylarının ve maliyet kaynaklı fiyat baskılarının önümüzdeki dönemde enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturabileceğine değindi. Enflasyon beklentilerinin şekillenmesinde, finansal piyasalardaki gelişmelerin önemli rol oynadığını da ekledi.

Sonuç ve Para Politikasında Kararlılık

Son olarak, para politikasındaki sıkı duruşu ve enflasyonla mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Karahan, “Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda, kararlı ve ihtiyatlı adımlar atmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.