TBMM Genel Sekreterliği, taciz iddiaları ve soruşturma süreçlerinde şeffaflık vurgusuyla güveni artırıyor; adil ve hızlı inceleme taahhüdüyle.

TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamada, kamuoyunda geniş yankı uyandıran olayın ardından izlenen kararlı soruşturma süreci ve elde edilen bulgular ayrıntılarıyla paylaşıldı. Önceki basın açıklamalarında da ifade edildiği üzere, meydana gelen durumun ardından kısıtlı bilgi kirliliğini önlemek amacıyla konunun titizlikle takip edildiği ve kamuoyunun bilgilendirildiği belirtildi.
İdari soruşturma kapsamında yapılan tespitler doğrultusunda 3 personelin kamu görevinden çıkarıldığı, 2 kişinin ise fiillerine uygun disiplin cezası teklif edildiği ifade edildi. Suç işlediği iddia edilen personelin konumu ya da kıdemi gözetmeksizin adli ve idari işlemlerin en sert şekilde uygulanacağı vurgulandı. Söz konusu stajyerlerin çalışma dönemlerine ilişkin ayrıntılar paylaşılırken, az sayıdaki kişi nedeniyle Meclis personelinin itibarının zarar görmemesi gerektiği vurgusu yenilendi.
İddiaların kamuoyuna yansımasıyla birlikte bazı görüşlerin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekildi ve taciz iddialarıyla ilgili süreç hakkında net bilgiler aktarıldı. Müşteki ailelerin Genel Sekreterliğe ulaşması, verilen soruşturma güvencesi ve TBMM Başkanlık makamının emriyle sürecin derhal başlatılması hususları açıklanırken, soruşturmanın başlatılma tarihi ve operasyonel adımlar kronolojik olarak özetlendi. Bu çerçevede, başlangıçta tek şikayetçinin bulunmasıyla başlayan sürecin, titizlikle yürütülmesi sonucunda diğer şikayetçilerin de tespit edildiği ve toplamda 5 personel hakkında işlem yapıldığı ifade edildi.
Şeffaflık ilkesinin altı çizildi: Disiplin soruşturması kapsamındaki bilgi ve belgelerin adli makamlarla paylaşıldığı belirtildi; adli süreçlerin önü açıldı. Ayrıca, bazı iddialara ilişkin ayrı bir disiplin soruşturmasının devam ettiği kaydedildi. Meclis’teki taciz iddialarının 2018 yılındaki olayla karşılaştırmalı bir benzetmenin uygun olmadığı vurgulanırken, güvenlik kameralarının 7/24 incelenmesi sonucunda şüphelinin tek olduğunun tespit edildiği ifade edildi.
Bir diğer önemli bölümde, taciz iddialarının kapsamı hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, stajyerler ve ailelerinin haklarının korunmasına özen gösterildiği aktarıldı. Adli ve idari makamlarla yürütülen görüşme ve paylaşım süreçleriyle, mağdur, fail, fiil ve zaman açısından somut bir bilgiye dayanmayan iddiaların sorumsuzca dillendirilmesinin yanlış olduğu kaydedildi. Ayrıca, elinde bu yönde bilgi bulunup bulunmadığı konusunda kamuoyuna çağrı yapılarak, adli ve idari makamlara başvuru çağrısı yinelendi.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi gereğince, TBMM Başkanlık makamının talimatları doğrultusunda yürütülen soruşturma süreci hakkında 10 Aralık’ta basın duyurusu yapıldığı ve disiplin soruşturmasının sonuçlarının 11 Aralık’ta kamuoyuyla paylaşıldığı belirtildi. KEFEK Komisyonu ile yürütülen süreçte gruplar arasında bilgilendirme ve erişim süreçlerinin açık tutulduğu, tüm bilgi ve belgelerin adli makamlarla paylaşıldığı ifade edildi.