Suruç Yediemin Parkı’nda çalıntı parçalar ve kira sorununu inceleyen bu yazı, yetkisizliğin etkilerini ve milli servet olarak değer kazanmasını irdeliyor.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, işletmecinin yaklaşık üç yıl önce parkı terk ettiği yediemin alanındaki araçlar, parçalarıyla birlikte baştan çıkarılmış durumda. Parkın sahibi, bulunduğu araziye kira ödemesi alamadığı için uzun süredir mağdur olduğunu ifade ediyor ve her geçen gün araç parçalarının yağmalandığını belirtiyor. Motorlardan iskeletlerine kadar birçok bölümün çalındığına vurgu yapılıyor. Yaşananlar karşısında sahipsiz kalan park, adeta bir hazine gibi boşaltılmayı bekliyor ve bu süreçte başta motosikletler olmak üzere çeşitli araç parçaları kayıplara karışıyor.
TERK EDİLEN YEDİEMİN PARKINDAKİ ARAÇLAR YAĞMALANDI – Parkın sahibi Fuat Yıldız, üç yıldır kira alamadıklarını ve bu sebeple arazinin ya tamamen boşaltılmasını ya da kira ödemesinin verilmesini talep ettiğini dile getiriyor. Kira vermeyi ve sahip çıkmayı beklerken, arazinin üzerinde bulunan servetin yok olmasına tanık olduğunu söyledi.
GELEN GİDEN BİR PARÇA ALIYOR ifadesiyle, üç yıllık sürede kira alamamanın getirdiği sıkıntıyı aktaran Yıldız, şunları kaydetti: Kendilerine “gelin, yerimizi boşaltın” dedik; fakat üç yıldır bu talebe olumlu yanıt alamıyoruz. Burada bekletilenler, gelen gideni karşılar ve her gün bir yenisi çalınır. Motorlar bile artık yalnızca iskelet olarak kaldı. Parktaki parça eksikliği her geçen gün artarken, bazı araçlar için sahip çıkılamadığı yönünde endişeler büyüyor.
KİMSE İLGİLENMİYOR – Yıldız, her gelenin araçları talan ettiğini belirtiyor ve dilekçe süreçlerine değiniyor: “Ya boşaltın ya kira ödemesini yapın ya da burası milli servettir; sahip çıkın” diye defalarca çağrı yaptıklarını, ancak kimsenin somut adım atmadığını vurguluyor. Önceden 600-700 motosikletin bulunduğunu, daha sonra Antakya’dan birinin devraldığı iddia edilen parkta sabahın erken saatlerinde motorların kaybolduğunu anlatıyor. Milli Emlak ile Suruç Belediyesi’nin müdahaleleriyle bir nebze düzenlemeye çalışıldığı, fakat hâlâ çözüm beklediklerini ifade ediyor. Savcılığa iki kez dilekçe verildiğini ve en acil çözümün buranın boşaltılması olduğunu belirtiyor. İnsanların mağduriyetinin artığını ve kiralarının ödenmemesinin şehrin merkezi konumundaki bu alan için büyük bir ihmal olduğuna dikkat çekiyor. Bu durumun, parkın artık kendine ait bir otopark olarak değerlendirilmesini zorlaştırdığını ve bölgede artan sorunları da tetiklediğini sözlerine ekliyor.