Süreç ve Öneriler: Yenidoğan Ölümlerini Önlemeye Yönelik Stratejiler ve Uygulamalar

Yenidoğan ölümlerini azaltmaya odaklanan rapor, doğum süreçlerini iyileştirmek için 101 öneriyi kapsıyor. Özellikle gereksiz sezaryenlerin azaltılmasına vurgu yapılırken, her doğumu kurumsal düzeyde izlemeye olanak tanıyan dijital kayıt ve raporlama sistemlerinin geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. “Tıbbi gereklilik dışı sezaryenlerin önlenmesine yönelik yaptırımlar” önerisi de metinde yer alıyor.

Anne sütüne destek bölümünde ise, anne sütü kullanımını artırmaya yönelik politika önerileri öne çıkıyor. Devlet memurlarına tanınan bazı hakların, tüm sektörlerde çalışan annelere de tanınması talepleri dile getiriliyor. Türkiye’de 2010 yılında 1000 canlı doğum başına yenidoğan ölüm oranı 17 olarak kayda geçmişken, son yıllarda binde 6 seviyesine gerilediği belirtiliyor. Ancak son beş yılda bu düşüşün durduğu ve oranların sabit kaldığı ifade ediliyor. Hedef olarak, yenidoğan ölüm oranının binde 4’e düşürülmesi ve bölgeler arası farkların azaltılması öne sürülüyor.

‘Misafir anne’ uygulaması başlığı altında sunulan diğer öneriler arasında şunlar bulunuyor: dijital takip ve otomatik uyarı sistemleri geliştirilmeli, bebek ölümlerinin yoğun görüldüğü illerde misafir anne uygulamasının yaygınlaştırılması ve bebek dostu hastanelerin standartlaştırılması. Ayrıca yenidoğan bakım hizmeti sunan kliniklerin altyapılarının modernize edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye’de mevcut durumda 384 yenidoğan uzmanı görev yapıyor. Hedeflenen uzman sayısı 700 olarak belirlenmiş durumda. Yenidoğan hemşiresi sayısının artırılması ve bu alandaki teşviklerin uygulanması da raporda önemli yer tutuyor. Sevk oranı ve yüksek mortalite oranına sahip merkezler bakanlık gözetiminde denetlenmeli. Kamu ve üniversite hastanelerinde yoğun bakım yatak kapasitesinin artırılması gerekliliği de raporda öne çıkan noktalar arasında. Akraba evlilikleri konusunda toplumun farkındalığının yükseltilmesi gerektiği de belirtiliyor.