Sur ilçesinde baba ve oğlunun yakılma olayı şoke edici detaylarla ortaya çıktı. Olayın tüm gelişmelerini ve son durumu öğrenmek için tıklayın.
Olay, dün Sur ilçesine bağlı kırsal Köprübaşı Mahallesi yakınlarındaki boş bir arazi üzerinde gerçekleşti. Sabah saatlerinde, 21 GH 662 plakalı kamyonetin yanmış halde bulunmasıyla olay ortaya çıktı. Çevredekilerin durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri, yaptığı detaylı incelemede kamyonette bulunan baba ve oğul olan Remzi Sati ve Muhammed Sati adlı kişilerin cansız bedenlerine ulaştı. Cenazeler, otopsi işlemleri için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi.
İncelemeler sırasında, kamyonette ve çevresinde detaylı araştırmalar yapıldı. Olay yerine yaklaşık 150 metre uzaklıkta Muhammed’in iki ayakkabısı bulundu. Ayrıca, olay yerinde 4 boş mermi kovanı tespit edildi. Vücut bütünlüklerinin bozulması nedeniyle, Remzi ve Muhammed Sati’nin aile üyelerinden DNA örneği alındı ve kimlik tespiti sağlandı.
Jandarma tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayla bağlantılı olarak 3 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Şüphelilerin jandarmadaki işlemleri devam ediyor. Cenazelerin ise, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından İstanbul’a gönderileceği öğrenildi.
‘OĞLU KAÇMAYA ÇALIŞMIŞ, ANCAK YAKALAYIP BAĞLAMIŞLAR’
Olay yerinde yapılan detaylı incelemede, Muhammed’in iki ayakkabısı olay yerinden yaklaşık 150 metre uzaklıkta bulundu. Aynı zamanda, olay bölgesinde 4 boş mermi kovanı görüldü. Vücut parçalarının bozuk olması nedeniyle, ailesinden de DNA örneği alındı. Olayı anlatan tanık ve yakınlar, olayın nasıl geliştiğine dair önemli bilgiler verdi.
Remzi Sati’nin bacanağı Ali Askan (60), yaşananları şu sözlerle anlattı: “Pazar akşamı saat 21.15 civarında evde otururken, Ali aradı ve ‘Gel, benim manda (camış) kaybolmuş’ dedi. Kısa bir süre sonra tekrar aradı ve ‘Camışı bulduk, köye getireceğiz’ diyerek çağırdı. Sabah erken saatlerde bilgi aldık ve hemen köye gittik. Olay yerine vardığımızda, aracın yanık ve harabe halde olduğunu gördük. Hem baba hem de oğlunun yakıldığını fark ettik. Arabayı ve olay yerini ilk görenler biz olduk. Elleri bağlı olan Muhammed’in ayakkabısı ve birkaç mermi kovanı da orada bulundu.”
Remzi Sati’nin eşi Filiz Sati (45), olay akşamı evde olduğunu ve telefonla gelen ilk aramada eşinin Ali Mert ile birlikte olduğunu öğrendiğini anlattı: “Telefonu çaldığında, Ali Mert arıyordu ve ‘Camış kaçmış, yardım et’ dedi. Sonra tekrar aradı ve ‘Yakalamışız, Köprübaşı’na gel’ diyerek çağırdı. Eşim, ‘Tamam, geliyorum’ dedi ve oğlunu da çağırdı. İkisi birlikte, Ali Mert’in köyüne gittiler. O gece son görüşümüz buydu. Sabah aradık ama ulaşamadık. Aile üyelerimiz ve yakın arkadaşlar gittiler ve olay yerine vardılar. Eşimin herhangi bir husumeti veya kavgası yoktu; sadece hayvanlarının kaybolmasıyla ilgiliydi.”
Remzi Sati’nin diğer bacanağı Süleyman Aydın (50), olayla ilgili olarak şunları söyledi: “Kimseyle bir husumetimiz yoktu. Remzi ve Ali Mert yaklaşık 2 yıldır ortak hayvan yetiştiriciliği yapıyorlardı. Sezon sonunda karları bölüşürlerdi. Olay sırasında, olay yerinde 4 boş kovan bulundu; bu da silah kullanımıyla ilgili soru işaretleri doğurdu. Ayrıca, baba ve oğlunun ailesi, çocuklarının Hatay’da inşaat ve elektrik işleriyle uğraştığını ve İstanbul’da okuyan bir çocuklarının olduğunu belirtti.”
Öte yandan, Muhammed Sati’nin daha önce çekilmiş, damda güvercinlerle oynadığı bir görüntüsü ortaya çıktı. Bu detaylar, olayın farklı yönlerini aydınlatmak adına önemli oldu.
Olayla ilgili soruşturma geniş çapta devam ediyor ve şüphelilerin kimlikleri ve olayın gerçek nedeni araştırılıyor. Yetkililer, olayın aydınlatılması ve faillerin adalete teslim edilmesi adına çalışmalarını sürdürürken, aileler ve bölge halkı olayın şokunu yaşıyor. Bu acı olay, bölgedeki güvenlik ve adalet ortamını da gündeme getirmiş durumda.