ABD-Çin geriliminin soya fasulyesi piyasasına etkisi ve Brezilya’nın rolü, dengeli analizle piyasa trendlerini özetliyor.

Çin’in soya fasulyesi talebi küresel piyasada dengeleri değiştirmeye devam ederken, ABD uzun yıllardır Pekin’e en güvenilir kaynak olmayı sürdürüyor. Çin tarafı ithalat çeşitliliğini artırma yönünde adımlar atsa da, büyük ölçüde ABD’den gelen ürünlere dayalı bir tedarik ağı bulunuyor. Bu tablo, tarım politikalarının nasıl şekilleneceğine ilişkin belirsizlikleri ve üretici kararlarını doğrudan etkiliyor.
Trump Yönetimi’nin tekrar göreve gelmesiyle birlikte çiftçiler için tarımsal politikaların belirleyici rolü sürüyor. Çin, alınan bazı tedbirlerle kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılamak adına devlet rezervlerini kullanma ihtimalini değerlendirirken, Brezilya’da ise fiyatların yükselmesi alıcıları ürkütüyor. Pekin’in stok seviyelerini etkileyecek bu dinamikler, küresel soya fasulyesi piyasasında kısa vadeli dalgalanmalara yol açıyor.
Çin’in yoğun alımlarının ardından ülkedeki ticari stokların yaklaşık 44 milyon ton düzeyine ulaştığı tahmin ediliyor. Öte yandan Brezilya, yılın ilk dokuz ayında ihracatını 102 milyon tonun üzerine taşıyarak 2023 yılı tamamı için kaydedilen 101 milyon tonluk rekoru geçmeyi başardı. Çin’in alım iştahı, Brezilya’nın ihracat payını önemli ölçüde belirliyor; ihracatın her 100 tonundan 79’u Çin’e gidiyor.
İki ülke arasındaki ticari gidişat, ABD-Çin ilişkilerindeki siyasi ve ekonomik temaslardan da etkileniyor. Güney Kore’deki görüşmede Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in bazı konularda ortak noktaya varması, bu yılki piyasa hareketlerini etkileyen önemli bir gelişme olarak öne çıktı. Görüşmeden çıkan olumlu mesajlar sonrası soya fasulyesi fiyatları kilogram başına 11 doların üzerine çıktı.
Dünya soya fasulyesi üretiminin yüzde 80’inden fazlası yem ve yağ sanayisinde kullanılmaktadır ifadesi, piyasanın temel dinamiğini özetliyor. Uzmanlar, bu ürünün yüksek protein ve yağ içeriği nedeniyle hayvancılık ve yağ sanayisi için kritik olduğunu belirtiyor. Çin, küresel talebin önemli bir kısmını tek başına karşılıyor ve bununla birlikte üretimin yalnızca yüzde 5’i Çin tarafından gerçekleştirilebiliyor. ABD ise dünya üretiminin yaklaşık yüzde 30’unu sağlayarak bu alanda belirleyici konumunu sürdürüyor.
Analistler ayrıca ABD, Brezilya ve Arjantin’in soya fasulyesi üretimini domine eden ülkeler olduğunu vurguluyor. Çin ile anlaşmalara giderek Brezilya’nın pazar payından pay almaya çalışan ABD’nin bu rekabetten doğan stratejileri, tarım politikaları ve ticaret politikaları açısından yakından izleniyor.