Sivas’ta Pampas bitkisiyle ekonomiye katkı sağlayan Zara ilçesinin çalışkan çiftçileri ve girişimcileri hakkında detaylar. Doğal yaşam ve tarımın buluşma noktası.
Sivas’ın Zara ilçesi, kırsal alanlarında kendiliğinden yetişen ve yörede “dede sakalı”, “tüylü kuşkonmaz” gibi farklı isimlerle anılan doğal pampas bitkisiyle öne çıkıyor. Bu benzersiz bitki, bölge ekonomisine önemli katkılar sağlamakta ve geleneksel ticaretin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
İlçede uzun yıllardır pampas bitkisi ticareti yapan İbrahim Deliktaş, bu nadide bitkileri yalnızca haziran ve temmuz ayları arasında toplamaktadır. Kırsal alanda çalışan ve doğayla iç içe olan Deliktaş, Sivas’ın geniş ve çeşitli coğrafyasını gezerek, doğal ortamında yetişen pampasları toplamaktadır. Toplanan bitkiler, bahçelerde demetler halinde özenle kurutulmakta ve ardından satışa hazır hale getirilmektedir.
Toplama işlemi, elle ve büyük bir özenle gerçekleştirilmektedir. Her bir demet, tüylerin çıkmasını önlemek amacıyla bağlanmakta ve kurutulmaya bırakılmaktadır. Bu süreç, bitkinin doğal yapısına zarar vermeden, uzun süre dayanıklı olmasını sağlar. Kurutulduktan sonra, büyük şehirlerdeki çiçekçilere gönderilerek, vazolarda süs eşyası veya dekoratif obje olarak kullanılmaktadır.
Deliktaş, “Her yıl farklı bölgelerden pampas topluyoruz” diyerek, toplama sürecinin sadece zahmetli değil aynı zamanda sürekli ve planlı olduğunu vurgulamaktadır. Günlük yaklaşık 2.500 demet toplamaktadırlar ve bu ürünleri İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki çiçekçilere satmaktadırlar. Toplamanın oldukça zahmetli ve zaman alıcı olduğunu belirten Deliktaş, “Toplanan bitki, ilk yıl sadece bir kez çıkar. Ertesi yıl ise farklı bir bölgeden yeniden toplamaya başlıyoruz. Bu sayede, bölgedeki doğal kaynaklar sürdürülebilir bir biçimde kullanılıyor” diye eklemektedir. Ayrıca, toplamda 35.000 ile 40.000 demet arasında ürün göndermektedirler.
Genellikle taşlık ve kuru arazilerde yetişen pampas bitkisi, doğa koşullarına oldukça dayanıklıdır. Bu özelliği sayesinde, bölgedeki doğal yaşam alanlarında kendiliğinden çoğalmakta ve her yıl yeni bölgelere yayılmaktadır. Bu nedenle, bölge ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra, ekolojik denge açısından da önemli bir doğal kaynak olmaya devam etmektedir.