Şişecam’ın 2025 ilk çeyrek finansal ve stratejik değerlendirmeleri, büyüme ve gelecek planlarını detaylarıyla sunuyor. Detaylar için tıklayın.
Şişecam, 2025 yılının ilk üç ayında toplamda 45 milyar lira seviyesinde konsolide net satışlar gerçekleştirerek, sürdürülebilir büyüme ve güçlü pazar konumunu devam ettirdi. Şirket, bu dönemde özellikle ihracat faaliyetlerine ve uluslararası pazarlardaki varlığını artırmaya odaklandı. Türkiye dışı üretim tesislerinden yapılan satışların toplam satışlar içindeki payı %63 seviyesine ulaşırken, toplam ihracatı ise 230 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Şişecam, toplam yatırımlarını 7,7 milyar lira seviyesine yükseltti. Bu dönemde, toplam üretim kapasitesi ise 1,3 milyon ton cam, 1,1 milyon ton soda külü ve 0,8 milyon ton endüstriyel hammadde üretimiyle devam etti. Bu güçlü üretim performansı, şirketin pazar payını ve rekabet gücünü pekiştirmesine olanak sağladı.
Şişecam Genel Müdürü Can Yücel, açıklamasında küresel ticaretteki belirsizliklerin yeniden arttığını ve dünya ekonomisinde önemli riskler barındırdığını vurguladı. ABD ve Çin arasındaki ticari gerilimlerin artması ve bu gerilime bağlı tarifelerin Avrupa ve diğer bölgelerdeki ekonomik faaliyetlere yansıması, tedarik zincirleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Yücel, şöyle devam etti:
“Dünya ticareti, adeta bir toz bulutunun altında kaldı. Görüş açıları daraldı ve belirsizlikler yeniden ön plana çıktı. Şişecam, toplam satışlarının %12’sini ABD’deki üretim faaliyetleriyle ve %8’ini ihracatını ABD’ye gerçekleştirerek, küresel gelişmelere karşı esnek ve kontrollü bir yapı kurdu.”
Yücel, şirketin gelişmeleri dikkatle izlediğini ve kontrollü, soğukkanlı ve stratejik kararlar almayı sürdürdüklerini belirtti. “Gelecekte, bu belirsizliklerin sona erdiği dönemde, yeni fırsatları daha güçlü ve etkin şekilde değerlendirebileceğiz” diyerek, şunları ekledi:
Yücel, ilk üç ayda üretim performansında istikrarın sürdüğünü ve kapasite kullanım oranlarının korunmaya devam ettiğini belirtti. Ayrıca, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanında attıkları adımlar ile şirketin sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirmeye kararlı olduklarını vurguladı. Farklı coğrafyalardaki üretim ve satış faaliyetleri, riskleri dağıtarak ve potansiyeli etkin kullanarak, şirketin esneklik ve dayanıklılığını artırıyor.
Örneğin, yeni vergi yükümlülükleri ve ülkeler bazındaki farklılıklar, uluslararası satışlarda maliyet avantajı sağlayabilir. Bu çeşitlilik, şirketin piyasalarda daha dirençli ve esnek olmasına olanak tanıyor, böylece tüm performansını olumsuz etkileyebilecek gelişmelere karşı sağlam bir zemin oluşturuyor.