Sırrı Süreyya Önder’e yönelik suikast ve güvenlik endişeleri hakkında detaylar, gelişmeler ve analizler için haberimizi inceleyebilirsiniz.
Demokratik Eğitim ve Mücadele (DEM) Partisi, Sırrı Süreyya Önder’in aracına yönelik gerçekleştirilen suikast girişimine ilişkin detayları kamuoyuyla paylaştı. Yapılan açıklamada, 2 Nisan günü otopark görevlisinin, Önder’in aracını kullanırken duyduğu şüpheli sesler üzerine hareket geçtiği ve aracın bakım servisine götürüldüğü belirtildi. İnceleme sonucunda, sol arka lastiğe yerleştirilen ve patlatılabilecek nitelikte, demirden yapılmış keskin bir düzenek tespit edildiği açıklandı. Bu gelişmeler, güvenlik endişelerini ve planlanan saldırının boyutunu gözler önüne serdi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, 15 Nisan gününe ait önemli açıklamalarda bulundu. Perinçek, rahatsızlandığı gün, kendisini ziyaret eden Önder’in 40 dakika önce geldiğini ve asansör kullanmadan doğrudan birinci kata yürüyerek çıktığını belirtti. Sağlığının oldukça iyi olduğunu ve neşeli bir ruh haliyle sohbet ettiğini ifade etti. Ayrıca, geçmişteki siyasi ilişkiler ve aile bağlarına değinen Perinçek, Önder’in Abdullah Öcalan ile görüşmeler hakkında önemli bilgiler verdiğini anlattı. Perinçek’e göre, Öcalan, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’e “Sizi, İsrail ve Amerika öldürebilir” uyarısında bulunmuş. Bu uyarı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve olayın siyasi boyutunu güçlendirdi.
Önder’in aracıyla ilgili detaylar ise oldukça dikkat çekiciydi. Bir kesici düzenekle donatılmış olan lastiğin, bomba değil, patlaması için tasarlanmış bir sistem olduğu ortaya çıktı. Bu sistem, aracın hareket ettiği sırada belirli bir zamanda lastiğe temas ederek patlatmayı amaçlayan bir mekanizma şeklindeydi. Perinçek, bu düzeneklerin güvenlik güçleri ve MİT tarafından incelendiğini ve üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ayrıca, Önder’in telefonunda gösterilen düzenek, güvenlik güçlerinin elinde detaylı şekilde bulunuyor.
Perinçek, bu olayın sadece bireysel bir saldırı değil, aynı zamanda uluslararası güçlerin politikalarıyla bağlantılı olduğunu vurguladı. Özellikle, ABD ve İsrail’in PKK üzerindeki stratejilerine değinen Perinçek, bu ülkelerin amaçlarının PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakma süreçlerine engel olmak olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda, söz konusu suikast girişiminin, bölgedeki güç dengeleri ve politik çıkarlar doğrultusunda planlandığını ve bu durumun kamuoyunca iyi bilinmesi gerektiğini ifade etti.