Sinüzitte Balon Sinoplesti: Kanamasız ve Hızlı İyileşmenin Yeni Yolu

Günümüzün hızla büyüyen şehirleşmesiyle birlikte yaşam alanlarımızın yapaylaşması, alerjilerde ve enfeksiyonlarda artışa yol açıyor. Bu durum sinüzit gibi burun ve yüz bölgelerini etkileyen hastalıkların daha sık görüldüğü bir tablo yaratıyor. Prof. Dr. Yavuz Selim Pata, bu hastalığın tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayarak, kronikleşen sinüzitin iş ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirtiyor: “Sürekli yüz bölgesinde dolgunluk hissi, baş ağrısı ve yorgunluk gibi belirtiler yaşam konforunu bozuyor; ilaç ihtiyacının artması da ekonomik yük getiriyor.”

Nadiren sinüziti tedavi edilmediğinde kulağa yayılım gösterebileceğini ve orta kulak iltihabına yol açabileceğini söyleyen Pata, görme kaybı, beyin absesi ya da menenjit gibi ağır komplikasyonları da akılda tutmak gerektiğini ifade ediyor.

Balon sinoplasti: dokulara zarar vermeden, kanama riski en aza indiriliyor Prof. Dr. Pata, bu yöntemin cerrahi süreçte özellikle öne çıktığını belirtiyor: “Kesici alet kullanılmadan çalışıyoruz; dokulara temas olmadan, çevre yapılarla temas riskini azaltıyoruz. Böylece kanama riski minimal seviyede kalıyor ve operasyon kontrol altında ilerliyor.” Balon sinoplastinin, dokuları koruyan ve iyileşmeyi hızlandıran bir seçenek olduğuna dikkat çekiyor. 2005’te ABD’de geliştirilmiş ve 2006’dan beri Türkiye’de uygulanıyor olan bu teknik, klasik ameliyatlarla aynı başarıya ulaştığını söylüyor.

Doğru hasta seçimi önemli Balon sinoplastisinin çoğu durumda genel anestezi altında uygulandığını anlatan Pata, şu süreçleri aktarıyor: “Hasta uyurken, sinüs ağızını bulup balonu yönlendiriyoruz; hedefte balonu şişiriyoruz. Daralmış kanal genişleyince, sinüs havalanıyor ve kronik sinüzit haftalar içinde düzeliyor.” Ancak tüm hastaların bu yönteme uygun olmadığını vurguluyor: “Nazal polip gibi durumlar nadiren görülebilir; polipli kronik sinüzitli hastalarda balon tek başına yeterli olmayabilir. Endoskopik sinüs cerrahisiyle kombine kullanıldığında sonuçlar çok daha iyi oluyor.”

Kanama riski olan hastalarda kullanım avantajı “Balon sinoplastisi kanamasız bir yöntemdir” diyen Pata, bazı kanama veya pıhtılaşma bozuklukları olan hastaların da bu yöntemle güvenli bir şekilde tedavi edilebildiğini belirtiyor. Geleneksel cerrahilerde bu tür hastaların yönetimi zor olsa da balon yöntemiyle operasyonlar daha kontrollü ve güvenli ilerleyebiliyor.

Günlük yaşama hızlı dönüş Hasta konforu açısından önemli kazanımlar olduğunu ifade eden Pata, “Kesme, yırtma ya da travma oluşturmadan işleme tabi tutulduğumuz için hastalar aynı gün taburcu olabiliyor. Birçok kişi 3–5 saat içinde günlük aktivitelerine yeniden başlayabiliyor.”

Burun tıkalıklığında uzun süreli düşüncelere karşı Uzun süren burun tıkanıklığının farklı patolojilere işaret edebileceğini söyleyen Pata, burun eğriliği, alerji, sinüzit, polip ve nadiren tümör gibi nedenlerle karşılaşılabileceğini belirtiyor. Özellikle sinüzitin artış gösterdiği günümüzde, kalabalık ortamlarda geçirilen zaman ve artan alerjenler bu durumu tetikliyor. Sürekli dolgunluk ve baş ağrısı gibi belirtiler yaşam konforunu ciddi şekilde bozuyor ve ilaç bağımlılığına yol açıyor.

Güncel tedavilerle yüksek başarı Modern tedavi yöntemlerinin sinüzitte olumlu sonuçlar verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Pata, artık kronik sinüzitlerin doğru teşhis ve uygun yöntemlerle tedavi edilebildiğini söylüyor: “İyi bir cerrah ve doğru yaklaşım ile tedavi, tekrarlamama potansiyeli taşıyor.”