Sındırgı depremi sonrası jeotermal ve yeraltı suyu dinamiklerinde belirgin değişimler; tetikleyici süreçler ve jeolojik etkilerin analizi.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos 2025 tarihinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki jeotermal ve doğal su kaynaklarını önemli ölçüde etkiledi. Bilim insanı Ali İlksen Demirözer sahadaki incelemelerinin bulgularını paylaştı ve depremin odak noktasını yaklaşık 6 kilometre derinlikte tanımladı.
“Bu tür depremleri sığ deprem kategorisinde değerlendiriyoruz. Yüzeye yakın olduğu için yeraltı suları ve yüzey üzerinde belirgin etkileri gözleniyor.” Demirözer, Ilıca Mahallesi ile Emendere Köyü çevresindeki jeotermal kaynaklarda debi artışlarını fark ettiklerini belirtti. Ayrıca jeotermal kaynakların içine yeraltı sularının karıştığını saptadıklarını ifade etti.
“Bazı kaynaklar kurudu, bazıları ise yeni oluştu.” Depremin ardından su kaynaklarındaki farklı etkileri aktaran Demirözer, “Bazı kaynaklarda debi artışı, bazılarında azalma, bazı noktalarda tamamen kuruma, bazı bölgelerde ise yeni kaynakların oluşması izleniyor” dedi. Depremin ardından su kaynaklarında bulanıklığın ortaya çıktığını da sözlerine ekledi; artçı sarsıntılarla birlikte bu durumun zamanla azalma eğilimi gösterdiğini belirtti ve yaklaşık 2-2,5 aylık süreçte kaynakların eski seyrine dönmesini beklediklerini vurguladı.
Fay hatları üzerinde bulunan köyler ise depremin etkisini farklı şekillerde hissetti. Demirözer, özellikle Alakır, Kozlu, İbirler, Orman İçi, Sinan Dede ve Aktaş kırsal mahallelerinin fay hatları üzerinde bulunduğunu hatırlattı ve bu bölgelerde su kaynaklarının çeşitli tepkiler verdiğini ifade etti. Son olarak, artçı sarsıntıların yaklaşık iki ay içerisinde azalacağını ve büyük bir deprem olmaması durumunda doğal su kaynaklarının eski rutinine dönmesini öngördüklerini sözlerine ekledi.