Ve bir yaştan sonra anlıyorsun:
Kalabalıkların ortasında eksik hissetmektense,
yalnızlığın içinde tamam olmak daha kıymetli.
Bir yaştan sonra insanın fark edişleri değişiyor!
Kalabalıkların içinde kaybolmak istemiyor artık! Gösterişin, gürültünün, yüzeysel gülüşlerin bir anlamı kalmıyor. Gönül dinginlik arıyor. Telaşlı sohbetler, boş vaatler, beklentiler… hepsi omuzlarda bir yük gibi duruyor.
Zamanla anlıyorsun ki en büyük huzur sessizlikte saklı. Kimsenin sesine karışmayan bir iç konuşma, kimsenin gölgesinde solmayan bir duruş… Sessizlik, yüreğinle baş başa kalabildiğin en gerçek zaman dilimi oluyor. Orada maskeler düşüyor, kelimeler susuyor, sadece sen ve gerçeğin kalıyor.
Yalnızlık da artık korkutmuyor insanı! Aksine en sadık dost oluyor. Ne yargılıyor ne terk ediyor ne de seni anlamak için çabalıyor. Sadece seninle kalıyor. Sessiz ama samimi… Soğuk ama dürüst…
Ve bir yaştan sonra anlıyorsun: Kalabalıkların ortasında eksik hissetmektense, yalnızlığın içinde tamam olmak daha kıymetli. Çünkü bazı huzurlar, insanla değil; insanın kendiyle buluştuğu o derin sessizlikte yeşeriyor.
Ya Rabbi, bize sessizliğin hikmetini, yalnızlığın huzurunu, kalabalıklardan uzak dahi olsa Seninle beraber olmanın güzelliğini nasip eyle. Kalbimizi dünya gürültüsünden arındır, bizi kendine yakın eyle.
Âmin.