Şeker piyasasında üretim artışları ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın dengesi. Slaytlar arasındaki etkileri Türkçe analiz.

Tarım ürünlerinde son dönemde görülen dalgalanmalara emtia piyasaları da eşlik ederken, şeker fiyatlarında uluslararası piyasalarda sert bir gerileme kaydedildi. ABD merkezli Intercontinental Exchange’te şekerin libre fiyatı 0,1421 dolar seviyesine kadar gerileyerek Aralık 2020’den bu yana en düşük noktaya indi. Ayrıca, 2024 sonundan beri şekerde görülen düşüş oranı yüzde 25’i aştı.
Brezilya, Tayland ve Hindistan’daki güçlü üretim beklentileriyle şeker arzında artış olacağı yönündeki görüşler desteklenirken, mısır etanolü üretimindeki artış da pazarları etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Mısır kökenli etanolün şeker kamışı etanolünden daha ucuz üretilebilmesi, fabrikaları şeker üretimini azaltıp etanol yönüne kaydırmaya iterek arzı daha da yükseltiyor.
Breziya merkezli Datagro’nun öngörüsüne göre gelecek sezon için küresel olarak yaklaşık 1,98 milyon tonluk bir şeker fazlası bekleniyor. Ayrıca, zayıflayan talebin etkisiyle şeker fiyatlarında baskı oluşturan bir başka unsur da ilaç sektöründe artan talep olan obezite ve kilo kaybı için kullanılan bazı ilaçların etkileri olarak gösteriliyor.
Petrol ile şeker arasındaki bağlantı konusunda uzmanlar, petrol fiyatlarındaki hareketlerin şeker piyasasını doğrudan etkilediğini belirtiyor. Uzman Zafer Ergezen’e göre şeker kamışı, etanol üretimi için de kritik olduğundan, etanol fiyatları petroldeki değişimle paralel hareket ediyor. Doğal olarak petrol düştüğünde, şeker talebinin de düşme eğilimine girebildiği ifade ediliyor.
Breziya dünyanın en büyük şeker üreticisi ve ihracatçısı konumunda bulunurken, geçtiğimiz dönemde Brezilya ile Uzak Doğu bölgelerindeki yağış artışlarının şeker arzını artırması bekleniyor. Bu durum, şeker üretiminin artmasıyla fiyatlar üzerinde baskı kurdu. Uzmanlar ayrıca Brezilya ve Hindistan’ın küresel şeker ticaretindeki rolünü vurgularken, Tayland ve Çin gibi ülkelerin talebin yönünü etkilediğini ve Avrupa Birliği’nin de bu dinamikler içinde önemli bir aktör olduğunu belirtiyor.