Savunma sanayisinde dönüşüm ve barışa yönelik stratejilerle Türkiye’nin önceliklerini özetleyen kapsamlı bir analiz.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Habertürk yayınında savunma sanayinde kaydedilen ilerlemeyi ve geleceğe dönük stratejileri paylaştı. Dünyanın güncel güvenlik tartışmalarında Türkiye’nin süreci çok erken başlatmış olduğunu vurguladı. Son 22 yılda savunma sanayiinde yaşanan devrimle artık ihracatçı konumuna geldiklerini belirtti; parayı ödeyip alamadıkları ürünleri şimdi başkalarına ihraç eden bir konumdayız şeklinde özetledi.
Çelik kubbe ve çok katmanlı entegre bir hava savunma sistemiyle ilgili başarılı projelerin, ekonomik katma değeri ve istihdam odaklı büyümeyi desteklediğini söyledi. Proje portföyünün 100 milyar doların üzerinde olduğuna işaret eden Yılmaz, Endonezya ile ortaklık gibi yeni inisiyatiflerin önemine dikkat çekti.
Güvenlik konusundaki küresel artışa karşı barıştan yana bir duruş sergilediklerini ifade eden Yılmaz, saldırganlık yerine diplomatik kapasite ve caydırıcı güçle hareket ettiklerini belirtti. Avrupa bütçe ve savunma harcamalarındaki artışlara vurgu yaparak, Türkiye’nin çatışmadan çok barışı hedefleyen bir ülke olduğunun altını çizdi.
Terörsüz Türkiye girişiminin bölgesel istikrar için kritik olduğunu söyleyen Yılmaz, Ortadoğu ve çevresindeki gerilimlere rağmen uzun vadede barış ve güvenlik için çalışmanın gerekliliğini vurguladı. Terörden zarar gören bölgelere karşı kalıcı barışın inşası amacıyla koordineli adımların atılacağını ifade etti.
Suriye politikası konusunda, toprak bütünlüğü ve merkezi otoritenin hâkimiyetinin esas olduğuna işaret eden Yılmaz, Suriye’nin birleşik ve istikrarlı bir yapı içinde hareket etmesi gerektiğini belirtti. Şu anda Suriye’de yaşanan gelişmelerin uzun vadeli istikrarı hedeflediğini ve Anayasa çalışmalarının bu kapsamda önemli olduğunu kaydetti.
Meclis süreci hakkında açık bir tablo çizen Yılmaz, gizli anlaşmalar olmadığını ve beka meselesi olarak görülen konuların barış ve kalkınmayı önceleyecek şekilde ele alınması gerektiğini ifade etti. Terörden arınmış bir Türkiye’nin kalkınmayı güçlendireceğini vurguladı.
Yeni anayasa çalışmaları konusunda Meclis Başkanı Kurtulmuş’un temaslarına değinen Yılmaz, darbe anayasasından kurtulmanın da ötesinde yenilikçi, sade ve iç tutarlı bir anayasa arayışını desteklediklerini belirtti. Tüm partilerin birlikte hareket etmesi halinde uluslararası prestijin artacağını söyledi.
Avrupa ile ortak çıkarlar bağlamında, güvenlik odaklı ortaklığın ötesinde ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesini önemsediğini belirten Yılmaz, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize süreçlerinde kolaylaştırmalar ve serbest hareket alanlarının genişletilmesi gibi konuları işaret etti. Üyelikten bağımsız olarak pozitif gündem arayışını sürdürdüklerini ifade etti.
Rusya-Ukraine ilişkileri bağlamında Türkiye’nin iletişim kanallarını etkili tuttuğunu ve Ukrayna ile Rusya arasındaki süreçte tarafsız ve çözüm odaklı bir arabuluculuk rolünü sürdürdüklerini belirtti. Tahıl anlaşması ve esir değişimi gibi somut sonuçların Türkiye’nin yaklaşımıyla ileriye taşıdığını vurguladı.