Sanat ve sürdürülebilirlik temalı ‘Sanayiden Sanata’ sergisi açıldı. Sanatın sürdürülebilirlikle buluştuğu bu etkinliği kaçırmayın, sanat ve doğa bir arada.
Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) işbirliğiyle gerçekleştirilen ve sürdürülebilirliğin önemini vurgulayan “Sanayiden Sanata” projesinin sergisi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tarihi Taşkışla Kampüsü’nde açıldı. Bu özel etkinlik, özellikle aile şirketlerinin atık malzemelerini kullanarak yaratıcı ve çevre dostu sanat eserleri ortaya koymayı hedefleyen projeye yeni bir soluk kazandırdı.
İki yıl önce başlatılan ve her yıl farklı üniversitelerle işbirliği yapan projede, İTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencileri, aile işletmelerinden temin edilen atık malzemeleri kullanarak estetik ve fonksiyonel eserler ortaya koydu. Amacımız, sürdürülebilirlik bilincini artırmak ve atıkların yeniden değerlendirilerek sanata dönüştürülmesini teşvik etmek. Bu yılki etkinliğe katılan öğrenciler, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmaların geri dönüşüm malzemeleriyle özgün eserler tasarladı ve sergiledi.
TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten, AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneğin “Ailede Birlik İşletmede Sürdürülebilirlik” mottosuyla hareket ettiğini belirterek şunları kaydetti: “Dünyamızın ve işletmelerimizin sürdürülebilirliği bizim için çok önemli. Bu bilinçte farkındalık yaratmak için sanatın gücüne inanıyoruz ve projelerimizde sanatın etkili bir araç olduğunu düşünüyoruz. ‘Sanayiden Sanata’ projesiyle, sanayi atıklarımızdan sanat eseri üretip, toplumun geniş kesimlerine ulaşmayı amaçlıyoruz.”
Olten, sürdürülebilirlik odaklı yeni projeleri de sürdüreceklerini vurgulayarak, “İzmir’deki Yaşar Üniversitesi ile başlattığımız bu girişimi, ilerleyen dönemlerde farklı üniversiteler ve sektörlerle devam ettirmeyi planlıyoruz. Amacımız, yalnızca farkındalık yaratmak değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve çevre bilincini günlük yaşamın bir parçası haline getirmek.” diyerek sözlerine ekledi.
Sanatın, subjektif ve toplumsal yaşamımıza katkılarının büyük olduğunu ifade eden Olten, “Sanat ve sanatçıların desteklenmesiyle, yeni ve zengin bir kültürel ortam oluşuyor. Sanat, yaşamın gerçekleriyle yüzleşmenizi kolaylaştıran ve insanlık için önemli bir iletişim aracıdır. Eğer sanayi atıklarıyla sanat yapabiliyorsanız, bu hem doğa hem de toplum için büyük bir dönüşüm anlamına gelir.”
İTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Layıka Ney Ece Arıburun Kırca ise, projeyi seçmeli ders kapsamında geliştirdiklerini belirtti. “Ben, ‘Çağdaş Mobilya Tasarımı’ adlı seçmeli dersin yürütücüsüyüm ve bu yıl TAİDER ile işbirliği yapma fırsatı yakaladık. Sürdürülebilirlik teması üzerine odaklanarak, sektörler arası farklılıklar ve malzeme çeşitliliğiyle zengin içerikler ortaya koymayı hedefledik.” dedi.
Kırca, projede metal, un ve tekstil sektöründen firmaların atıklarının mobilya tasarımına nasıl entegre edilebileceğine odaklandıklarını ve katılımcıların bu konuda çeşitli deneyler yaptığını anlattı. “Sergimizde, tekstil ve un atıklarının mobilyaya dönüşümünü görebilirsiniz. Öğrencilerimiz, hem yapısal hem de malzeme çalışmalarıyla farklı tasarım ve üretim aşamalarını deneyimliyorlar. Bu süreç, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve topluma farkındalık kazandırmak gibi temel hedeflerimizi gerçekleştiriyor.”
Kırca, endüstriyel tasarımın geniş kitlelere ulaşabilen ve yüksek miktarda üretilebilen ürünler olduğunu vurgulayarak, “Buradaki temel amaç, ürünün yaşam döngüsünü en uygun şekilde tamamlaması, sıfır atık prensibiyle hareket edilmesi ve ürünlerin uzun ömürlü olmasıdır. Sadece çok sayıda üretmek değil, aynı zamanda ürünün bütün yaşam döngüsünü anlamak ve yönetmek önemli.”
Projeyle, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve toplum bilincinin artırılması hedefleniyor. Bu çalışmalar, hem çevre hem de ekonomi açısından değerli katkılar sağlayarak, endüstriyel tasarım alanında yeni ufuklar açmayı amaçlıyor.