Türkiye’nin veriye dayalı geleceği için Sağlıkta Yapay Zeka ve Milli Teknoloji Hamlesi: güvenli, yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, savunma sanayisindeki ortak çalışma ruhunun sağlık alanına taşınması gerektiğini belirtti. Hastaneler ve ameliyathanelerle mühendislerin yeniden aynı ekipta buluşması halinde tıbbın mühendislikle birleşmesinin mümkün olacağını vurguladı. 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda “Sağlıkta Tam Bağımsızlık: Milli Teknoloji Hamlesi’nin Yeni Rotası” başlıklı panelde konuştu ve Can Sağlığı Vakfı’nın faaliyetlerine değindi. Salgın döneminde yerli solunum cihazı üretiminin hızla hayata geçirildiğini hatırlatarak, bu süreçte elde edilen başarıların sadece sağlık alanında değil, hastaların hayat kalitesinin artırılmasına da işaret etti.
Türkiye’nin yapay zeka çağında elindeki veriyi dönüştürme potansiyeline dikkat çeken Bayraktar, e-Nabız verilerinin ülkenin en büyük güçlerinden biri olduğunu söyledi. Kişisel verilerin mahremiyetine ve mevzuata uygun biçimde işlenmesi gerektiğini belirtti ve bu verilerin anonymizasyon ve araştırıcılar ile geliştiricilerin kullanımı için uygun hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Üniversiteler ve hastaneler bünyesinde kurulacak “Sağlık Teknoparkları” üzerinden bu vizyonun hayata geçirileceğini ifade etti.
Bayraktar’ın değerlendirmesine göre, savunmada elde edilen sinerji ve motivasyon ile mühendisler ve sağlık çalışanlarının yan yana çalışması, tıbbın mühendislikten faydalanması için kritik öneme sahip. Yapay zeka destekli asistanlar ve karar destek sistemleri sayesinde doktorların iş yükünün hafifletilmesi, hekimlerin hasta ziyaretlerinde daha verimli vakit geçirebilmesi için gerekli adımlar olarak öne çıkıyor. Yapay zeka, kişiselleştirilmiş tedavi ve ilaç geliştirme gibi alanlarda da önemli potansiyeller sunuyor.
Bayraktar, yaşlı nüfus nedeniyle sağlık sistemine düşen yükü işaret ederek, yapay zekanın bu baskıyı hafifletmede kilit rol oynayacağını belirtti. Özellikle biyomedikal alanda yapay zekanın kullanımının artırılması gerektiğini ifade etti. DNA yapısındaki genetik açıklamalar ve ilaç keşif süreçlerinde bilgisayar tabanlı çözümlerin öne çıkacağını dile getirerek, doktorlar ile çalışmalarını sürdüren mühendislerin ortak çalışmasının tıp alanında yenilikçi sonuçlar doğuracağını vurguladı.
Panelde soruları yanıtlayan Bayraktar, Türkiye’nin dünya çapında yetkin doktorlara sahip olduğunu ve e-Nabız sistemi ile elde edilen verilerin güvenli bir ekosistem içinde değerlendirildiğinde nasıl değer üretebileceğini anlattı. Verilerin merkezi depolama ihtiyacını ortadan kaldıracak şekilde, yüksek güvenlikli ve etik standartlarda kullanılması gerektiğini ifade etti. Can Sağlığı Vakfı olarak MIT ile yürütülen yapay zeka tabanlı akciğer kanseri erken tespiti çalışmalarını da paylaştı ve bu tür işbirliklerinin bilimsel prestij açısından da önemli kazanımlar doğurabileceğini sözlerine ekledi.