Sağlıklı özgüvenin temel bileşenleri ve geliştirme yolları hakkında ipuçlarıyla kendinizi daha güvenli ve güçlendirilmiş hissedin.
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, özgüveni, kişinin kendisi hakkında genel bir değerlendirme ve kendine olan güven olarak tanımlar. Bu kavram, bireyin kendi değerini bilmesi, yeteneklerine inanması ve yaşamın zorluklarıyla başa çıkma kapasitesini ifade eder. Sağlıklı özgüvenin temel bileşenleri arasında gerçekçi öz-değerlendirme, yani ne aşırı yüceltmek ne de aşırı küçümsemek; kendi değerini kabullenmek, başarıdan bağımsız olarak kendini sevme; hata yapmaya açık olmak ve hatalardan ders çıkarma; bağımsızlık ve sosyal uyum ile kendi kararlarını alırken başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilme yer alır.
Demir, özgüven seviyesinin hem genetik yatkınlıkla hem de çevresel faktörler ve yaşam deneyimleriyle şekillendiğine dikkat çeker. Çocuklukta bakım verenlerin tutumu, başarının ve başarısızlığın nasıl karşılandığı, sosyal etkileşimler özgüvenin temelini oluşturur. Özgüvenin düşük olması, sosyal kaygı, depresyon, çekingenlik, karar verme güçlüğü, kendini sürekli sorgulama, başarı korkusu, erteleme ve başkalarının onayına aşırı bağımlılık gibi sorunlara neden olabilir. Aşırı özgüven ise, bazen narsisistik eğilimler olarak ortaya çıkabilir; kendi hatalarını fark etmeme, eleştiriyi kabul etme konusunda direnç, empati eksikliği ve kibirli tutumlar sergileme gibi davranışlar, gerçeklikten kopuk bir izlenim yaratabilir. Demir, “Özgüvenin azı veya fazlası, yaşam kalitemizi olumsuz etkileyebilir. Düşük özgüven bizi sürekli kendimizi sorgulamaya iterken, aşırı özgüven gerçekleri göz ardı etmemize yol açabilir” ifadesini kullanır.
Demir, sağlıklı bir özgüven dengesinin kurulması için, kendi güçlü ve zayıf yönlerini objektif biçimde değerlendirmeyi ve kendi kendini kabul etmeyi önerir. “Her konuda mükemmel olmaya çalışmak yerine, elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve gelişmeye açığım” bakış açısı, özgüveni güçlendiren önemli bir yaklaşımdır. Ayrıca, hataları başarısızlık olarak görmek yerine, öğrenme fırsatı olarak değerlendirmek büyük önem taşır. Bir hata yapıldığında “Bundan ne öğrenebilirim?” sorusu, gelişiminizi destekleyerek özgüveninizi artırabilir. Bu yaklaşım, cesur olmaya teşvik eder ve kendine olan güveninizi pekiştirir.
Demir, insanların kendilerini başkalarının beğenisine göre değerlendirmesinin, özgüven dalgalanmalarına neden olabileceğini belirtir. Sağlıklı özgüven, kendi değerini dış faktörlerden bağımsız kabul etmeye dayanır. Kendi kararlarına güvenmek, iç sesinizi dinlemek ve değişen koşullara uyum sağlayabilmek, bu sürecin anahtarıdır. “Planlarım istediğim gibi gitmedi” durumunda “Farklı yollar deneyebilirim” diyebilmek, özgüvenli olmanın temel taşlarındandır.
Özgüven, doğuştan gelen değil, zamanla ve bilinçli çabalarla gelişen bir beceridir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve nöroplastisite kavramları, düşünce ve davranış alışkanlıklarımızı değiştirerek özgüvenimizi arttırmamıza imkan tanır. Albert Bandura’nın ‘öz yeterlilik’ kavramı, küçük başarıların ve ulaşılabilir hedeflerin, kendine güveni pekiştirdiğine vurgu yapar. Bu nedenle, büyük hedefler yerine küçük ve ulaşılabilir hedefler belirlemek, özgüveninizi artırabilir.
Bilişsel psikoloji, iç sesimizin duygusal durumumuzu ciddi şekilde etkilediğini gösterir. Olumsuz iç konuşmalar olan “Ben bunu yapamam” veya “Yeterince iyi değilim” gibi ifadeler, zamanla özgüveni azaltabilir. Bunun yerine, destekleyici ve olumlu ifadeler kullanmak, kendinize olan güveninizi güçlendirebilir. Ayrıca, beden diliniz de özgüveninizi yansıtan ve artıran önemli bir faktördür. Güçlü duruşlar, stres seviyesini düşürür ve kendinizi daha güçlü hissetmenize katkı sağlar. “Özgüven bir kas gibidir, ne kadar çalıştırırsanız, o kadar güçlenir!”
Öğrenilmiş çaresizlik ve korku, kişiyi yeni durumlara karşı daha da çekingen hale getirebilir. Bu nedenle, küçük adımlarla yeni deneyimlere açık olmak ve yeni beceriler kazanmak, özgüveni pekiştirir. Sosyal karşılaştırma yerine, kendi ilerlemenize odaklanmak ve geçmişle kıyaslamak, daha sağlıklı bir özgüven oluşturur. Kendi gelişiminizi fark ederek, “Ben bu alanda ilerliyorum” diyerek kendinizi motive edebilirsiniz. Unutmayın, özgüven bir kas gibidir, ne kadar çalıştırırsanız, o kadar güçlenir!