Rusya-Ukrayna Savaşı’nın enerji, tarım ve ulaşım sektörlerine etkilerini detaylarıyla inceleyen kapsamlı analiz. Güncel gelişmeleri öğrenin.
Üç yılı aşkın süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, enerji piyasalarını köklü biçimde etkileyerek küresel arz ve talep dengelerinde önemli değişikliklere neden oldu. Bu süreçte, özellikle enerji bağımlılıklarını azaltmaya çalışan ülkeler, yeni tedarik zincirleri ve alternatif kaynaklar arayışına girdi. Savaş öncesinde Rusya, küresel petrol arzının yaklaşık %14’ünü ve doğal gaz arzının %9’unu sağlıyordu. Bu rakamlar, savaşla birlikte enerji güvenliğine yönelik endişeleri artırdı.
Avrupa Birliği, yaklaşık 50 yıl boyunca Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa gibi boru hatlarıyla Rus gazına büyük ölçüde bağımlıydı. 2022 yılına gelindiğinde, bu boru hatlarının savaşın etkisiyle atıl duruma gelmesi ve sevkiyatların durmasıyla birlikte, AB’nin Rus gazı tedarikinde ciddi azalmalar yaşandı. Bu durum, Avrupa’nın enerji arz güvenliğini tehdit ederken, alternatif kaynaklara yönelmesine neden oldu. Rus gazını taşıyan ana boru hatları Kuzey Akım 1 ve 2’nin yanı sıra Yamal-Avrupa hattı savaş nedeniyle kullanılamaz hale gelirken, Türkiye üzerinden iletilen Türk Akım hattı, Rusya’nın Avrupa pazarındaki tek güvenilir geçiş noktası haline geldi.
ABD, Katar ve Norveç gibi LNG tedarikçileri, savaş sonrası dönemde Avrupa’ya doğal gaz sevkiyatını artırdı. Özellikle ABD, 2022’de yılda yaklaşık 17 milyon ton LNG gönderirken, 2023’te bu rakam 50 milyon ton seviyesine çıktı. Rusya ise, pazar kaybını Asya ülkelerine yönelerek telafi etmeye çalışıyor. Sibirya’nın Gücü adlı boru hattı ile Çin’e doğal gaz sevkiyatını sürdüren Gazprom, ilave tedarik imkanları için Sibirya’nın Gücü 2 projesini hayata geçirmeyi planlıyor.
Savaşın başlamasıyla birlikte, Rusya ve Ukrayna’nın küresel tahıl ve yağlı tohum üretiminde kritik rolü nedeniyle, tarım sektörü de ciddi anlamda etkilendi. Ülkeler, dünya buğday ve arpa arzının %30 ve %32’sini, ayçiçeği yağının ise %50’sini karşılıyordu. Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden tahıl ihracatı durma noktasına gelirken, Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in girişimleriyle hayata geçirilen Karadeniz Tahıl Girişimi, bu durumu hafifletmek amacıyla yeniden devreye alındı. Ancak, Temmuz 2023’te siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle girişim askıya alınırken, Türkiye hükümeti diplomatik çabalarını sürdürüyor.
Gıda fiyatlarındaki artış, özellikle Mısır, Lübnan ve Somali gibi ülkelerde ciddi ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtı. Rusya’nın, küresel piyasalardaki pazar kaybını telafi etmek için Afrika ülkelerine yönelik tarım ürünleri ihracatını artırdığı ve 2024 yılında bu ihracatta %19’luk bir büyüme kaydettiği bildirildi. Ayrıca, Rusya’nın en büyük gübre ihracatçılarından biri olması nedeniyle, küresel gübre piyasalarında da arz sorunları yaşanıyor.
Savaşın en belirgin etkilerinden biri de hava taşımacılığı ve uluslararası lojistik sektörlerinde görüldü. Ukrayna, savaşın başlamasıyla birlikte hava sahasını sivil uçuşlara kapattı. Avrupa Birliği ise, 28 Şubat 2022 itibarıyla Rusya ve Rus uçaklarına yönelik hava sahası yasakları getirdi. Bu kısıtlamalar, tüm uluslararası uçuşların %5 ila %10’u arasındaki rotaları etkiledi ve uçuşların güzergahlarını uzattı veya değiştirdi. Bu durum, özellikle Avrupa’ya seyahat eden Rus turistlerin ve havayolu şirketlerinin operasyonlarını olumsuz etkiledi. Ayrıca, Rusya’nın, ABD ve Avrupa’nın yaptırımlarını aşmak amacıyla ‘gölge filo’ adı verilen gizli güzergahlar ve tankerler kullanması, uluslararası deniz taşımacılığını da karmaşık hale getirdi.
Sonuç olarak, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji, tarım ve ulaşım sektörleri başta olmak üzere, küresel ekonominin birçok alanını derinden etkileyerek, yeni stratejilerin ve işbirliği modellerinin geliştirilmesine zemin hazırladı. Bu süreç, ülkelerin güvenlik ve sürdürülebilirlik alanlarındaki yaklaşımlarını yeniden şekillendiriyor.