Roma Havuzu: Tyana’daki şifa mirasını gün yüzüne çıkaran antik merkez. Şifa dolu bir yolculuk için keşfedin.
Bahçeli Roma Havuzu’nda sürdürülen kazı çalışmaları, Hadrian ve Trajan dönemlerinde inşa edilen yapı hakkında yalnızca Antik Tyana’ya içme suyu sağlayan bir tesis olduğu bilgisini aşarak, burada sağlıkla ilgili bir merkez bulunduğunu ortaya koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında yürütülen çalışmalar, Aksaray Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Osman Doğanay ve ekibi tarafından yönlendiriliyor.
2025 kazıları neticesinde, bu yapı yalnızca su taşıyan bir mekan olmaktan çıkıp tedavi amaçlı bir kompleks olduğuna dair önemli kanıtlar elde edildi. Tyana Antik Kenti sınırları içindeki havuzun işlevsel bir su iletim sisteminden öte, şifa merkezi olarak kullanılan bir alan olduğu belirtiliyor. Doğanay, çalışmalar hakkında şunları paylaştı: “Geleceğe Miras Projesi kapsamında yaklaşık iki buçuk ay süren çalışma sonunda elde ettiğimiz veriler, havuzun sağlıkla ilişkili bir merkez olduğuna dair güçlü deliller sunuyor.”
ASKLEPİOS KÜLTÜ VE ŞİFA MERKEZİ KANITLARI Kazılar, Asklepios kültüne ait buluntularla havuzun tıbbi ve dini işlevlerini destekliyor. Sunaklarda bulunan yılan tasvirleri ve bu figürlerle ilgili parçalar, bölgenin tedavi amaçlı kullanıldığını açıkça gösteriyor. Ayrıca doğu cephesinden çıkarılan kalıntılar, bu alanın bir tapınak ya da kült merkezi olduğuna işaret ediyor.
Doğanay, önceki varsayımların ötesine geçerek havuzun artık “şifalı sularla tedavi yapılan bir tapınak kompleksi” olarak görüldüğünü belirtti. Üzerindeki bir kitabe ise yapının Marcus Aurelius ve Commodus dönemlerinde inşa edildiğini ya da onlara ithaf edildiğini gösteriyor; bu da 177-180 yılları arasındaki tamamlanma sürecini netleştiren önemli bir kanıt sunuyor.
NİĞDE VE KAPADOKYA ARKEOLOJİSİ İÇİN ÖNEMLİ KEŞİF Bahçeli Roma Havuzu’ndaki çalışmalar, Niğde’nin tarihî değerleri kadar Kapadokya arkeolojisi için de büyük önem taşıyor. Doğanay’a göre bu yılki bulgular, bölgenin suyla tedavi yapan bir merkez olduğunun bilimsel olarak teyit edildiğini gösteriyor. Yaklaşık 80 yıl aradan sonra yeniden başlatılan kazılar, bu bulguları güvenilir kılıyor.
KAZILARDA SÜRPRİZ EserLER BEKLENİYOR 2026’da da araştırmaların süreceği belirtiliyor. Alanın mimari dokusu tam olarak ortaya çıkarılacak ve çevre düzenlemeleriyle turizme kazandırılacak. Doğanay, çalışmaların ilerleyen dönemlerde Roma Havuzu çevresindeki kompleksleri daha da görünür kılacağını, ziyaretçilere açık bir arkeolojik sağlık merkezi olarak turizmi destekleyeceğini vurguladı. Bundan sonraki aşamalarda daha çok kalıntıya ulaşılması beklenirken, bu tür tedavi merkezlerinin antik dönemde de yoğun ziyaretçi çektiğini ve bölgede adaklar ile sunuların bırakıldığını ifade etti.