Rojin Kabaiş davasında Adli Tıp raporu ve DNA bulguları üzerinden güncel yeniden değerlendirme ve kritik bulguların özlü analizi.
Göl kıyısında bulunan ağırın cesedinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Rojin Kabaiş’in ölümü hâlâ tartışma konusu. Ailesinin adalet talebi sürerken Adli Tıp Kurumu, ölümün neyden kaynaklandığına dair yeni bir rapor açıkladı. Rapora göre, ölümün cinsel saldırı, travma veya zehirlenme gibi bulguları mevcut değil; fakat iki farklı erkek DNA’sının bedeninden tespit edildiği belirtildi.
İncelemeler sonucunda Kabaiş’in bedeninden alınan toplam 80 örneğin analiz edildiği ve intravajinal ile sternal sürüntülerde iki farklı erkek DNA’sına ulaşıldığı açıklandı. Ancak Adli Tıp, bu DNA’ların kaynağı konusunda kesin bir sonuca varmaktan kaçınarak, “bulaşma olasılığı tamamen bertaraf edilemez” ifadesini kullandı ve cinsel saldırıya dair bulgu bulunmadığını yineledi.
Raporu değerlendiren Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, çalışmanın bilimsel olarak eksik olduğuna dikkat çekti. Özellikle cesedin ileri derecede çürümüş olması nedeniyle cinsel saldırı bulgularının doğru değerlendirilmesinin güçleştiğini vurgulayan Dokgöz, çürümenin bu tür bulguları tamamen ortadan kaldırabileceğini belirtti. Ayrıca iki erkek DNA’sının kime ait olduğunun tespiti olmadan olayın niteliğine dair net bir yargıya varılamayacağını ifade etti.
Dokgöz, olay yerinde bulunan ve cenazeyle temas halinde olan kişilerin DNA karşılaştırmasıyla olgunun aydınlatılabileceğini söyledi. Mevcut raporun birçok soruyu yanıtlamadığını belirten uzman, suda boğulma sonucu ölümün kabulünün bilimsel olarak yeterli olmayabileceğini, gerçek nedeni ayırt etmek için diyatom analizinin gerekliliğine vurgu yaptı. Diyatom analizi yapılmadığı için kesin bir sonuca varılamadığına dikkat çekti; bu analiz çürümüş cesetlerde bile yüzde 80-90 doğruluk payı sunabilir.
İki farklı DNA tespiti raporun öne çıkan bulgularından biri olarak kayda geçerken, bu DNA’ların kaynağının belirlenmesi olayın çözümlenmesi adına kritik bir adım olarak görülüyor. Uzmanlar, olayın cinayet mi, intihar mı yoksa başka bir etken nedeniyle mi gerçekleştiğini Netleştirmek için kurumlar arası karşılaştırmanın ve ek analizlerin gerekliliğini vurguluyorlar.