Powell’ın bilanço yol haritasını keşfedin: enflasyonla mücadelede bilanço ve istihdam dengesi, para politikası ipuçları ve geleceğe yönelik etkiler.
ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, bilanço küçültme sürecinin yakın vadede sonlanabileceğini belirtti. Philadelphia’da düzenlenen NABE yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, Fed’in bilançosunu anlamak üzerine odaklı görüşlerini paylaştı. Ekim itibarıyla Fed’in yükümlülükleri yaklaşık 6,5 trilyon dolar düzeyindeydi ve bu yükümlülüklerin büyük kısmını fiziksel para, Fed’in rezervleri ve Hazine Genel Hesabı oluşturdu.
Varlık tarafında ise ana kalemler olarak hazine kağıtları ve mortgage teminatlı menkul kıymetler öne çıktı. 2020 Mart’ında başlayan Kovid-19 salgınıyla birlikte piyasalarda sıkışıklık yaşanan dönemde Fed’in acil likidite sağlayan programları devreye girdi. Temmuz 2020’de krediler toplamda 200 milyar doların üzerine çıktı; çoğu, koşullar kararlı hale gelince geri alındı. O süreçteki tahvil piyasası kritik baskılar altındaydı ve Fed, piyasanın işlevselliğini artırmak için devasa çapta menkul kıymet alımları gerçekleştirdi; bu alımlar hanehalkı ve işletmelere kredi akışını destekledi ve ekonomi için esnek finansal koşullar sağladı.
Enflasyonun yükselmeye başlamasıyla Fed, varlık alımlarını yavaşlatmaya karar verdi ve 2022 Mart’ında tamamladı. Bu dönemde toplam varlıklar 4,6 trilyon dolar artış kaydetti. Haziran 2022’den itibaren ise faiz oranı politikasını yöneten Fed, bilanço küçültmesini uygulayarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 35’inden yüzde 22’nin altında bir seviyeye yaklaştırmayı amaçladı. Powell, büyüklüğün salgın öncesi seviyeye hemen dönmeyeceğini, uzun vadede ancak kamunun bankaya olan talebi tarafından belirlenen bir dengeyle normalleşeceğini ifade etti.
“İSTİHDAMA YÖNELİK AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER ARTMIŞ GÖRÜNÜYOR” bağlamında mevcut ekonomik durum ve para politikası görünümünün değerlendirildiğini belirten Powell, hükümet kapanmasının verilerin yayımlanmasını geciktirdiğini, buna rağmen kamu ve özel sektör verilerini yakından incelediklerini söyledi. Verilere dayanarak istihdam ve enflasyon görünümünün son dört hafta içinde çok büyük değişiklik göstermediğini ifade etti; hükümet kapanmasından önce elde edilen bulgular, ekonominin büyümesinin beklenenden biraz daha güçlü olabileceğini gösteriyordu.
İstihdamdaki aşağı yönlü risklerin artmasıyla risk dengesi üzerinde etkili bir değişim olduğuna dikkat çeken Powell, eylül ayına ilişkin resmi istihdam verilerinin gecikmesine rağmen mevcut verilerin işe alımların ve işten çıkarmaların düşük kaldığını gösterdiğini belirtti. Çekirdek PCE fiyat endeksi ağustosta yüzde 2,9 artmış olsa da enflasyonist baskıların geniş çapta yayılmadığını, kısa vadeli enflasyon beklentilerinin yükselse de uzun vadeli hedef olan yüzde 2’nin uyumlu kaldığını vurguladı. Bu bağlamda istihdam ile enflasyon hedefleri arasındaki gerilimin dengelenmesi için politikaların daha nötr bir seviyeye kaydırılmasının uygun olacağına karar verdiklerini ifade etti.
“ÇOK HIZLI HAREKET EDERSEK ENFLASYONLA MÜCADELEYİ YARIM BIRAKMIŞ OLURUZ” başlıklı bir bölümde ise Powell, enflasyonun geçiş hızının yavaşlamasının kalıcı bir enflasyon göstergesi olabileceği riskini yeniden hatırlattı. Enflasyonun yükselmeye devam ettiğini, ancak iş gücü piyasasının şu anda önemli aşağı yönlü riskler gösterdiğini belirtti. İstihdam ve enflasyon arasındaki dengeyi korumanın kritik olduğuna vurgu yapan Powell, hızlı adımların enflasyonla mücadeleyi yarım bırakması, çok yavaş hareketin ise iş gücü piyasasında acı verici kayıplara yol açması potansiyeline dikkat çekti. Hükümet kapanması sürecinde yayımlanan verilerin gecikmesi halinde eyalet verilerine ve ADP ile istihdam raporlarına bakılarak alternatif göstergelerin kullanıldığını belirtti.
Yineleyen bir vurgu olarak, eylül ayına ilişkin istihdam raporunun önemi devam ederken, ekim ayı verilerinin gecikmeden önce alınmasının hedeflendiğini ifade etti. Enflasyon ve istihdam arasındaki ilişki dengelendiğinde politika duruşunun daha nötr bir noktaya kaydırılacağını belirtti ve verilerin, özellikle de enflasyon raporlarının, bu süreçte belirleyici olacağını sözlerine ekledi.